take part

entitled to take part

katılmaya hakkı olan kimse

take part against

birine karşı çıkmak Verb

take part in

(bir şeye) katılmak Verb

take part in a competition

bir yarışmaya katılmak Verb

take part in a conference

bir konferansa katılmak Verb

take part in a conference

konferansa katılmak Verb

take part in a conversation

bir konuşmaya katılmak Verb

take part in a demonstration

gösteriye katılmak Verb

take part in a demonstration

bir gösteriye katılmak Verb

take part in a discussion

bir müzakereye katılmak Verb

take part in a gang robbery

bir çete soygununa karışmak Verb

take part in a lottery

bir piyangoya iştirak etmek Verb

take part in a plot

bir suikaste karışmak Verb

take part in a robbery

soyguna karışmak Verb

take part in an action

bir eyleme katılmak Verb

take part in the lottery

piyangoya iştirak etmek Verb

take part with sb

birinden yana çıkmak Verb

enter for a race; go in for a race; take part in a race

yarışa girmek Verb

have/take part (in)

katılmak, iştirak etmek, katkısı olmak.
I had no part in it: Ben katılmadım, ben işin içinde yoktum.

take a part

rol almak Verb

take an active part in sth

bir şeyde faal rol oynamak Verb

take an active part in sth

bir şeyde faal rol almak Verb

take in part payment

kısmi ödeme üzerinde anlaşmak Verb

take in part payment

kısmi ödeme olarak kabul etmek Verb

take no part in

bir şeyde rolü olmamak Verb

take no part in sth

bir şeyde rolü olmamak Verb

take sb's part

birinden yana çıkmak Verb

take someone's part

(birisinin) tarafını tutmak, (birisini) desteklemek/korumak/savunmak/müdafaa etmek.

take something in good part

bir şeyi iyi tarafından almak Verb

take the part of

(a) … süsü vermek, rolünü almak, (b) tarafını tutmak, desteklemek, korumak, kayırmak.