the city

English-Turkish Translation

  1. Londranın iş merkezi.
    He is (something) in the City: Londrada iş adamıdır.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

approach the city
şehre yaklaşmak Verb
be in the city
işlerin içinde olmak Verb
be in the city
işadamı olmak Verb
circuit of the city
şehir turu
have a blue eye in the city
(US) borsada iyi tanınmak Verb
ramble about the city
şehirde avare dolaşmak Verb
vacate the civilians from the city
şehirden sivilleri boşaltmak Verb
within the limits of the city
şehir sınırları içinde
within the limitseonfines of the city
şehir sınırları içinde
the city is in a state of ferment
şehir için için kaynıyor
be a stranger to the city life
kent yaşamına yabancı olmak Verb
be strange to the city life
kent yaşamına yabancı olmak Verb
enter the city limitations
şehir sınırlarına girmek Verb
extend the city boundaries
şehir sınırlarını genişletmek Verb
mainstay of the city's finances
şehir finansmanının belkemiği
the the city of İstanbul
istanbul ili
comb the whole city
bütün şehri taramak Verb
give up the keys of a city
bir şehrin anahtarlarını teslim etmek Verb
the business of governing a city
belediyecilik
the eternal City
Ebedî Şehir, Roma.
the garden city
işçi iskân mahallesi
the garden city
bahçeli evler
the lungs of a city
açık yerler, parklar.
The Naked City
New York Esrarı Proper Name, Cinema
wipe a whole city of the map
bütün bir şehri haritadan silmek Verb
wipe a whole city off the map
bütün şehri haritadan silmek Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database