the left

  1. sol, solkanat: sosyal, politik ve ekonomik alanda mevcut düzeni yıkıp geniş kapsamlı devrim yapma yanlısı
    olan parti/grup. (bkz: right ).
office emanetçiden eşyalarını geri istemek Verb
sola çekmek Verb
soldan gitmek Verb
(politika) sola açılma
sollamak Verb
önündeki arabayı sollamak Verb
(araba) sola çekmek Verb
sola dönmek Verb
sola sapmak Verb
solcu kanat
yedeğe alınmak.

be left holding the bag): (a) başkasının yarım bıraktığı iş) üzerinde kalmak/üstüne yıkılmak,
sorumluluk üzerinde kalmak, (b) eli boş dönmek,
argo hava almak, açıkta kalmak.
yaya kalmak Verb
hâkimin takdirine bırakılmak Verb
mahkemenin takdir yetkisine bırakılmak Verb
sallantı da kalmak Verb
para cezasının tutarı hâkimin takdirine bırakılmıştır
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Proper Name, Political Parties
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Proper Name, Organizations
sol gözünü kullanamaz olmak Verb
trene yetişmek için acelesinden şapkasını takside unuttu
takdirine bırakılmış
merkez sol Noun, Politics-Intl. Relations
devrimci sol Noun, Politics-Intl. Relations