Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
toe
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
ayak parmağı.
ayak ucu.
kundura/çorap burnu.
ayak parmağına benzeyen şey.
Machines
(a) düşey milin alt tabanı, (b) dirsekli makara.
golf sopasının ucu.
ayağın ucu/burnu ile vurmak/dokunmak.
ayak parmakları üzerinde durmak/yürümek.
to toe and heel it
: dansetmek.
toe in
: paytak
yürümek.
toe out
: ayak uçlarını dışarıya çevirerek yürümek.
(çoraba) burun örmek, burnunu tamir etmek, (ayakkabı burnuna) nalça çakmak.
toe a boot
: ayakkabı
pençesinin burnunu tamir etmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
stub one's toe
ağzı yanmak
Verb
big toe
ayak başparmağı.
Noun
from tip to toe
baştan ayağa
great toe
ayak başparmağı.
Noun
keep someone on his toe
birini gergin durumda tutmak
Verb
little toe
ayağın küçük parmağı.
Noun
toe - cap
ayakkabı burnu.
toe crack
atın tırnağında çatlak.
toe dance
bale.
toe rag
dilenci
toe resistance
uç direnci
Noun, Construction
toe the line
(a) kurala/emre sıkı sıkıya riayet et(tir)mek, boyun eğmek, çoğunluğa ayak uydurmak, herkesçe kabul edilen
fikri benimsemek, (b) sorumluluğu yüklenmek/üzerine almak, mes'uliyetini müdrik olmak, görevini yapmak.
toe the line
(a) emre/kumandaya/kurala harfiyen riayet etmek, hizaya/yola gelmek, (b) görevini yapmak, sorumluluğu yüklenmek.
toe the mark
emirlere uymak
Verb
toe the mark
kurallara uymak
Verb
toe the mark
itaat etmek
Verb
toe the scratch
işinin ehli olmak
Verb
make someone toe the line
birisini hizaya/yola getirmek, itaat altına almak.
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.