toz

Turkish-English Translation

  1. Noun, Textile Industry dust
  2. powder
  3. dirt
  4. mote
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

ağartma tozu
bleaching powder
aksırık tozu
sneezing powder
arıtılmış tebeşir tozu
whiting
bıçkı tozu
sawdust
çamaşır tozu
washing powder Noun, Textile Industry
çiçek tozu
pollen
çörek otu tozu
nigella seed Noun, Food-Kitchen
diş temizleme tozu
tooth powder
kabartma tozu
baking powder Noun, Food-Kitchen
kabartma tozu
baking soda Noun, Food-Kitchen
mango tozu
mango powder Noun, Food-Kitchen
Metallerin dövülmesi, preslenmesi, baskılanması ve yuvarlanması; toz metalürjisi (NACE kodu: 25.5)
Forging, pressing, stamping and roll-forming of metal; powder metallurgy (NACE code: C25.5) Noun, Trades-Professions
Metallerin dövülmesi, preslenmesi, baskılanması ve yuvarlanması; toz metalürjisi (NACE kodu: 25.50)
Forging, pressing, stamping and roll-forming of metal; powder metallurgy (NACE code: C25.5.0) Noun, Trades-Professions
meyan tozu
licorice powder Noun, Food-Kitchen
mide ilacı olarak kullanılan mağnezi tozu
magnesia
sabun tozu
soap powder
süt tozu
milk powder
talk tozu
french chalk
Toz harç imalatı (NACE kodu: 23.64)
Manufacture of mortars (NACE code: C23.6.4) Noun, Trades-Professions
vanilya tozu
vanilla
yakıt olarak kullanılan sıkıştırılmış kömür tozu
briquette
yıldız tozu
stardust
ince toz
flour
kurşun gibi maddelerin buğusundan oluşan toz
fume
toz alma
dust removal
toz almak
to dust Verb
toz almak
to do the dusting Verb
toz bezi
duster Noun
toz bezi
dustrag
toz bezi
dustcloth
toz bulutu
dustcloud
toz bulutu
cloud of dust
toz filtresi
dust filter
toz gibi
powdery
toz gibi görünen yıldız kümeleri
stardust Noun
toz halinde
powdered
toz halinde kar
powdery snow
toz haline getirmek
to powder Verb
toz haline koymak
to molder Verb
toz haline koymak
to reduce something to powder Verb
toz haline koymak
to pulvarize Verb
toz hortumu
dust devil
toz içeriği
dust content
toz ile kaplı
powdery
toz kahve
instant coffee
toz kardan oluşan çığ
drift avalanche
toz mavi
powder blue Adjective
toz olmak
to make oneself scarce Verb
toz olmak
to turn tail Verb
toz olmak
to beat it Verb
toz olmak
to scarper Verb
toz olmak
(slang) to hurry away Verb
toz sabun
soap powder
toz şeker
granulated sugar Noun, Food-Kitchen
toz şeker
castor sugar Noun, Food-Kitchen
toz şeker
caster sugar Noun, Food-Kitchen
toz şeker
superfine sugar Noun, Food-Kitchen
toz toprak olmak
to crumble into dust Verb
toz torbası
dust bag Noun
toz zerreleri
particles of dust Noun
birine toz yutturmak
to leave someone in the dust Verb
bu biberden yapılan kırmızı toz biber
paprika
çürüyüp toz haline gelmek
to molder Verb
dünyayı toz pembe görmek
to see the world through rose coloured glasses Verb
ezip toz haline getirmek
to pulverize Verb
kırmızı toz biber
red pepper
koyu toz mavi
smalt Adjective
koyu toz mavi
dark powder blue Adjective
sıvı ya da toz deterjan
cleanser
uzayda bulut biçiminde görünen gaz ve toz yığını
nebula
yaprak ve taze meyvelerin üzerindeki ince toz tabakası
bloom Noun
töz
base
töz
root
töz
substance
töz
content
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Çok hafif ... ince toprak
  2. Kulak arkasındaki ... yer, töz
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.

töz
Varlıklarda değişikliğe uğrayan taraf dışında değişmeden ... maddenin değişmeyen tarafı, cevher
töz
Kulak arkasındaki ... yer, toz