try

  1. Noun uğraşmak, çalışmak, gayret etmek.
    try to remember: anımsamaya çalışmak.
    try one's best/one's
    hardest: elinden geleni yapmak, çok uğraşmak.
  2. Noun
    try out: denemek, sınamak, tecrübe/imtihan etmek.
    to try one's patience: sabrını denemek.

    Don't try my patience too far: Sabrımı tüketme!
    His courage was severly tried: Onun cesareti için bu çetin bir imtihan oldu.
  3. Noun girişmek, kalkışmak, teşebbüs etmek.
    Don't try that on with me: Bana bu oyunu oynamaya kalkışma!
  4. Noun araştırmak, tahkik/teftiş/tetkik etmek, (kapı/pencere) yoklamak/ kilitli olup olmadığına bakmak.
    try the door.
  5. Noun, Law yargılamak, muhakeme etmek, davasını görmek.
  6. Noun
    try out: (yağ) eritmek, arıtmak, tasfiye etmek.
    to try out oil.
  7. Noun yormak, (sabrını) tüketmek/taşırmak.
    try one's eyes: gözlerini yormak.
  8. Noun göstermek, ispatlamak.
  9. Noun uğraşma, çalışma, deneme, sınama, tecrübe etme.
elinden geleni yapmak Verb
talihini denemek Verb
denemek, gayret etmek, çalışmak.
After trying his hand at politics, he soon went back into business.
(ilk defa olarak) bir işe girişmek, yapıp yapamayacağını denemek.
dergi çıkarmaya kalkmak Verb
şansını denemek.
birinin sabrını zorlamak Verb
elinden gelen gayreti göstermek Verb
tecrübe
birşeye kalkışmak Verb
birşeyi denemek Verb
ilk denemede Adverb
ilk seferde Adverb
hemen Adverb
yargılamak Verb
bir davaya bakmak Verb
davaya bakmak Verb
birini cinayetten yargılamak Verb
bir suçluyu cinayetten yargılamak Verb
allem kallem etmek Verb
bir suçu yargılamak Verb
başka bir yol denemek Verb
başka bir çareye/tedbire başvurmak.
avukatlık yapmak Verb
(daha kuvvetli/yetenekli/becerikli birisi ile) yarışa girmek, boy ölçüşmeye kalkışmak.
biriyle boy ölçüşmek Verb
her çareye başvurmak Verb
hile dolap ne varsa başvurmak Verb
elde etmeye çalışmak Verb
iş için başvurmak Verb
bir iş için başvurmak Verb
burs için başvurmak Verb
bir burs için başvurmak Verb
ıkınmak Verb
gayret etmek Verb
bir işi elde etmek için büyük çaba göstermek Verb
birini aldatmaya çalışmak Verb
biriyle ne kadar ileri gidilebileceğini denemek Verb
birinin sabrını zorlamak Verb
biriyle cinsel ilişkiye girmeye çalışmak Verb
birinin sabrının sınırlarını zorlamak Verb
birini yatağa atmaya çalışmak Verb
biriyle yatmaya çalışmak Verb
(elbise) prova etmek, giyip denemek.
birşeyi prova etmek Verb
birşeyi giyip üzerinde denemek Verb
cezası idam (veya müebbet hapis) olan bir suçun sanığını yargılamak.
(yeteneklerini vb.) denemek.
yeni bir yönteme başvurmak Verb
yeni bir yönetme başvurmak Verb
bir buluşu denemek Verb
birşeyin seçmelerine katılmak Verb
birşeye katılmayı denemek Verb
birşeyin elemelerine katılmak Verb
birşeyi denemek Verb
birşeyi test etmek Verb
birşeyi sınamak Verb
birşeyi birşeyde kullanarak test etmek Verb
birşeyi birşeyle sınamak Verb
birşeyi birşey üzerinde denemek Verb
bir besteyi denemek.
planya
yargılamak Verb
birini sınamak Verb
birini denemeye tabi tutmak Verb
sabır brııni tüketmek Verb
birini cinayetten yargılamak Verb
ayarlı gönye. Noun
taklit etmek Verb
gerçekleri araştırmak Verb
kaçamak yapmak Verb
kovalamak Verb
başkanın gözüne girmeye çalışmak Verb
söz istemek Verb
bir durumla baş etmeye çalışmak Verb
evelemek gevelemek Verb
aramak Verb
iş bulmaya çalışmak Verb
bir iş bulmaya çalışmak Verb
istihraç etmek Verb
hainlik etmek Verb
kurcalamak Verb
soğukkanlılığınızı kaybetmeyin
göze batmamaya çalışmak Verb
dikkat çekmemeye çalışmak Verb
atışmak Verb
peşine düşmek Verb
biriyle kavga aramak Verb
araya girmek Verb
ekmeğine göz koymak Verb
kanırmak kanırtmak Verb
jürili duruşma
birşeyi ilk kez denemek Verb
birşeyde şansını denemek Verb
şansını denemek Verb
bir şeyi denemek Verb
pala sallamak Verb
incelmek Verb
bir mahkemeye ölüm kalım davalarına bakma yetkisi vermek Verb