understand

  1. Verb anlamak.
    He does not understand chemistry.
  2. Verb bilmek.
    to understand French: Fransızca bilmek.
    Do you understand German?
  3. Verb manâ vermek, yorumlamak.
    He understood her suggestions as a complaint.
  4. Verb kavramak, önemini takdir etmek.
  5. Verb şart koşmak, (anlaşıldığını/uyuşulduğunu) kabul etmek.
    I understand that you will repay this loan in 60 days.
  6. Verb öğrenmek, duymak.
    I understand that you are going out of town.
  7. Verb inanmak, doğru kabul etmek.
  8. Verb haberdar olmak, farkında olmak.
  9. Verb farz/tahmin etmek.
  10. Verb kestirmek.
  11. Verb anlayış göstermek, hoş görmek, anlayışlı olmak.
    If you cannot do it, I will understand .
  12. Verb bilgisi/tecrübesi olmak.
    He understands about computers.
  13. Verb hemfikir olmak, hislerini paylaşmak.
    They understand each other.
anlaması kolay
anlamamak Verb
anlayamamak Verb
birine uygun şekilde anlatmak/ söylemek, ima etmek.
He gave me to understand that he would be here
by 3: En geç saat 3'te burada olacağını ima etti.
I am given to understand that : Bildiğime göre.
anlaşılması güç
birinin kafasına sokmak Verb
anlamazlıktan gelmek Verb
tegafül etmek Verb
yabancı bir dili anlamak Verb
bir cümleyi harfiyyen anlamak Verb
bir cümleyi harfiyen anlamak Verb
bir şeyi kesinlikle bilmek Verb
anlayıp kabul etmek Verb
bir başkasını anlamak Verb
araba kullanmasını bilmek
anlaşmak Verb
finans işlerinden anlamak Verb
bir mektuptan anlam çıkarmak Verb
takdir etmek Verb
sezinlemek Verb
anlaşmak, birbirini anlamak.
piyasadan anlamak Verb
Anladın mı? Noun
Anladığım kadarıyla, ...
bir mektuptan anlaşıldığı üzere