use

  1. Verb kullanmak, istimal etmek.
  2. Verb yararlanmak, faydalanmak.
  3. Verb işletmek.
  4. Verb muamele etmek, davranmak.
    use one ill: birine fena muamele etmek.
    He did not use his employees
    with much consideration.
  5. Verb alıştırmak.
  6. Noun kullan(ıl)ma, kullan(ıl)ış, istimal.
    come into use: kullanılmaya başlamak.
    in everyday use:
    her gün kullanılan.
    in use: kullanılmakta, çalışmakta, faal, işliyor.
    go/fall out of use : artık kullanılmamak.
  7. Noun kullanma şekli/tarzı/maksadı/yeri.
    We will find a use for it: Onu kullanacak bir yer buluruz.
  8. Noun kullanma gücü.
    He has lost the use of the right eye: Sağ gözü görmüyor.
  9. Noun yararlanma, faydalanma, işletme.
    bring into use: yararlı hale getirmek.
  10. Noun yarar, fayda.
    be of use for sth: bir işe yaramak.
    Can I be of any use to you? Size yardım
    edebilir miyim?
    of use: yararlı, faydalı.
    it's no use =
    of no use: faydasız, bir işe yaramaz, boş, beyhude, nafile.
    of no practical use: pratik yararı yok.
    What's the use? Neye yarar? Faydası ne?
  11. Noun ihtiyaç, lüzum, hacet, iktiza.
    Have you any use for another book?
  12. Noun âdet, alışkanlık.
    use and wont: itiyat, âdet.
  13. Noun, Law kullanma hakkı, intifa hakkı.
    have the use of: kullanma hakkı/yetkisi olmak.
  14. Noun alışıklık, idman.
Hanehalklarının işverenler olarak faaliyetleri; hanehalkları tarafından kendi kullanımlarına yönelik
olarak ayrım yapılmamış mal ve üretim faaliyetleri (NACE kodu: T)
Noun, Trades-Professions
kendi kullanımı için ayarlamak Verb
kendi kişisel yararına çevirmek Verb
parayı kendi için kullanmak Verb
birini kitaplığından yararlandırmak Verb
sol gözünü kullanamaz olmak Verb
parasını kötü yere yatırmak Verb
parasını kötü kullanmak Verb
adından yararlanmak Verb
birinin hizmetlerinden yararlanmak Verb
nüfuzunu kullanmak Verb
aklı yerinde olmak (bütün akli melekelerine sahip olmak Verb
tek kullanımlık Adjective
kendi kullanmak Verb
Hanehalkları tarafından kendi kullanımlarına yönelik olarak üretilen ayrım yapılmamış mal ve hizmetler (NACE kodu: 98) Noun, Trades-Professions
Hanehalkları tarafından kendi kullanımlarına yönelik olarak üretilen ayrım yapılmamış mallar (NACE kodu: 98.1) Noun, Trades-Professions
Hanehalkları tarafından kendi kullanımlarına yönelik olarak üretilen ayrım yapılmamış mallar (NACE kodu: 98.10) Noun, Trades-Professions
Hanehalkları tarafından kendi kullanımlarına yönelik olarak üretilen ayrım yapılmamış hizmetler (NACE kodu: 98.2) Noun, Trades-Professions
Hanehalkları tarafından kendi kullanımlarına yönelik olarak üretilen ayrım yapılmamış hizmetler (NACE kodu: 98.20) Noun, Trades-Professions
elinden geleni eksik etmemek Verb
kafasını yormak Verb
beyinini kullanmak Verb
kafasını kullanmak Verb
aklını kullanmak Verb
takdir yetkisini kullanmak Verb
kendi takdir hakkını kullanmak Verb
nüfuz umu kullanmak Verb
kafasını kullanmak Verb
nüfuzunu kullanmak Verb
nüfuzunu birisi için kullanmak Verb
... hususunda makul çerçevede azami gayret göstermek Verb, Law
zamanını boşa harcamamak Verb
veto hakkını kullanmak Verb
kafasını kullanmak Verb
basını kendi siyasal fikirlerinin aracı olarak kullanmak Verb
erzağını tüketmek Verb
bütün erzakını tüketmek Verb
kötüye kullanma
tarımsal kullanılış
tarımsal kullanış
(marka) benzer kullanım
ihtiyari kullanım
keyfi kullanım Noun, Politics-Intl. Relations
her gün kullanılan mallar
kullanılmayan (aktifler Noun
fayda etmek Verb
bir şeyi tekelci biçimde kullanma ve ondan dilediği şekilde yararlanma hakkı
kullanımda değişiklik
hayır işi için kullanma
kullanılmaya başlamak Verb
ticari amaçla kullanım
genel kullanım
ortak yararlanma
henüz onaylanmamış ilaçların ağır hastalar üzerinde kullanılması Medicine
bilgisayar kullanma
sürekli kullanım
gelecekteki kullanım hakkı
gelecekteki bir durumun yer alması halinde başvurulacak kullanım
(patent) kullanımın devamı
(patent) devamlı kullanım
kredi kullanma
günlük kullanım
kullanma talimatı Noun
dahili kullanım
madde kullanımı Noun, Medicine
uyuşturucu kullanımı Noun, Medicine
uyuşturucu madde kullanımı Noun, Medicine
ekonomik fayda
ekonomik kullanım
tekelci kullanım hakkı
kanundan doğan kullanım hakkı
kanuni tasarruf hakkı
taliki şartlı kullanım hakkı
mevcut kullanım
halihazır kullanıldığı yer
artık kullanılmaz olmak Verb
kullanılma z olmak Verb
özel aile kullanımı
şahsi ihtiyaç için
gelecek teki kullanım
gelecekteki kullanım
yerinde/doğru kullanma (sözcük, deyim, terkip vb. için söylenir). Noun
sanayide kulanımı olmamak Verb
sanayide kullanımı olmamak Verb
eşya kiralama
memleket içi kullanım
(Br) memleket içi kullanım
uygunsuz kullanım
yanlış kullanış
kullanmakla değer kazanmak Verb
müstamel
kullanılmakta
sınai kullanım
ne amaçla kullanılacağı
kullanım amacı Noun
ara kullanım
faydası vardır
ortak kullanım
toprak kullanımı
tam olarak yararlanmak Verb
yanlış kullanmak Verb
kullanmak Verb
çok amaçlı kullanım
beş para etmez
hiç faydası yok
yararsız
büro kullanımı
resmi kullanım
endikasyon dışı kullanım
normal kullanış
normal kullanım
burnundan gelmek Verb
izin zni verilmiş kullanma
izin verilmiş kullanma
(kira) şahsi kullanım
kişisel kullanım
şahsı için kullanma
muhtemel kullanma yeri
önceki kullanım
tercihli kullanış
verimli kullanım
kamu amacı için kullanım
kamulaştırma hukukunda geniş anlamda kamu yararı
(US) âmmenin istifadesi Noun
zamanla sınırlı intifa hakkı
kullanım hakkı Noun, Law
ikinci derecede kullanım hakkı
kademeli intifa hakkı
yegâne kullanım hakkı
tek kullanma hakkı
madde kullanımı Noun, Medicine
uyuşturucu kullanımı Noun, Medicine
uyuşturucu madde kullanımı Noun, Medicine
lastik kullanımı
deneme mahiyetinde kullanma
lastik aşınma
izinsiz kullanış
ruhsatsız kullanım
izinsiz kullanım
kullanım değeri (bir malın fiyat veya değiş tokuş değerinden farklı olarak , bireylerin gereksinimini karşılamadaki değeri
harcamak Verb
patentli ürün kullanmak Verb
küfür etmek Verb
ihtiyati tedbire başvurmak Verb
bir fırsattan yararlanmak Verb
itina göstermek Verb
kullanım ücreti
kredi kullanmak Verb
rafa koymak Verb
geciktirmek Verb
titiz davranmak Verb
her önleme başvurmak Verb
zor kullanmak Verb
güç kullanmak Verb
kuvvet kullanmak Verb
cebir kullanmak Verb
bir hakkın tasarrufu
aktiflerin kullanılması
fon kullanımı
arazinin kullanımı
müseccel bir markanın kullanılışı
caddelerin kullanımı
yetkinin kötüye kullanılması
açık bir dil kullanmak Verb
korunmak Verb, Medicine
alet etmek Verb
bir ticari markayı kullanmak Verb
ticari markayı kullanmak Verb
(a) kullanıp tüketmek, bitirmek.
He used up all his money. (b) yormak, takatsiz bırakmak.
kullanım değeri
kullanım değeri (mübadele değeri için olmayıp , kişiye doğrudan yararı nedeniyle bir mal ya da hizmete konulan değer
ihtiyatlı kullanmak Verb
uzun dönemli kullanım testleri (özellikle endüstri malları pazarlamasında uygulanan , bir ürünün uzun
bir dönem sırasında çalışma durumundan bulgular
Noun
kişiye özel
iyi dil kullanma
yasa dışı uyuşturucu madde kullanımı
kullanımda ışığı Information Technology
sadece resmi işlerde kullanılır
umuma açık alan
haftanın dönemi ya da yılın mevsimi
olanakların en yoğun kullanıldığı günün
ABD'de 1960'lı yıllarda zencilerin sabırsızlığını
isim hakkı Noun, IP Law
(hapishane işi , US) mahpusların çalıştırılma sistemi
taksitle ev eşyası satın almak Verb