varis

Turkish-English Translation

  1. successor
  2. succession
  3. varicose veins
  4. varicose vein
  5. varicosis
  6. heres
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

mal bölümünden sonra kalan servetin varisi
residuary legatee
tahtın varisi
successor to the throne
anlaşmalı varis
conventional heir
kanuni varis
legal successor
müşterek varis
joint heir
tek varis
singular successor
umumi varis
general heir
varis çorapları
elastic stockings Noun
varis olmak
to succeed Verb
birinin haklarına varis olmak
to succeed to sb's rights Verb
en küçük oğlu varis olarak kabul eden sistem
ultimogeniture
tahta varis olmak
to succeed to the throne Verb
(gemi) varış ve kalkış
arrival and sailings
(üçüncü kuşak) civar hısımı vâris
heir collateral
akitten doğan vâris
conventional heir
alelade ikame vâris
substituted heir
anlaşmalı vâris
conventional heir
atanan vâris
appointed heir
bir gayri menkule vâris olmak
to be heir to an estate Verb
bir gayrimenkule vâris olmak
to be heir to an estate Verb
birini bir mirasa vâris yapmak
to serve someone heir to a property Verb
birini vâris tayin etmek
to make someone one's heir Verb
birini vâris tayin etmek
to institute someone as one's heir Verb
birinin ölümü üzerine onun terekesine vâris olma
hereditary succession
civar hısımı vâris
(third generation) heir collateral
emtianın varış yerine teslim edilmemesi
nondelivery
f.o.b. varış yeri
f.o.b. destination point
kanuni vâris
heir at law
limana varış
arrive in harbour
limana varış
arrive in harbor
meşru vâris
heir apparent
navlun varış yerinde ödenecektir
freight payable at destination
ortak vâris
coparcener
ortak vâris olmak
to be coparcener Verb
resmi defter tutulmasını isteyerek mirasını kabul eden vâris
beneficiary heir
rüştüne varış
coming of age
sağ salim varış
safe arrival
son varış yeri
final destination
tahmini varış saati
estimated time of arrival
tahmini varış saati
expected time of arrival
tahmini varış zamanı
estimated time of arrival
tam vaktinde varış
seasonable arrival
varış
destination Noun
varış
coming
varış
finish
varış
arrival
varış
accession
varış
reach
vâris
heiress
vâris
heritor
vâris
inheritor
vâris
heir
varış adresi
destination address Information Technology
varış direği
finishing- post
varış günü
day of arrival
varış haberi
notice of arrival
varış haberi
advice of arrival
varış hattı
(sports) finish line on a running track
varış hattı
finishing line
varış havaalanı
airport of arrival
varış istasyonu
station of arrival
varış limanı
port of arrival
varış limanı
port of destination Noun, International Law
varış limanında ödenecek navlun
freight forward
varış noktası
point of destination Noun
varış noktası
destination Noun
vâris olduğunu söylemek
to declare oneself as heir Verb
vâris olduğunu söylemek
to claim to be heir Verb
vâris olmak
to inherit Verb
varış saati
time of arrival
varış saati
arrival time
varış tarihi
date of arrival
varış tvu
station of arrival
varış ve kalkış
arrival and sailing
varış yeri
point of destination
varış yeri
place of destination
varış yeri
place of arrival
varış yeri
destination Noun, Tourism
varış yerinde ödenecek navlun
freight at risk
varış yerinde tahsil edilecek navlun
collect freight
varış zamanı
time of arrival
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Toplardamar genişlemesi
  2. Kendisine mîras ... kimse, mîrasçı
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.

varış
Varmak işi ve tarzı