Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
violet
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Adjective
lavender magenta
Adjective
menekşe rengi
menekşe (çiçek).
mor, menekşe rengi.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
African violet
Afrika menekşesi
(Saintpaulia ionantha).
Noun
bird's-foot violet
sarıgözlü menekşe
(Viola pedata)
: sarıbenekli iri mavi-beyaz çiçekler açan bir tür menekşe.
bog violet
bataklık menekşesi
(Pinguicula vulgaris)
: K. yarımküresinde yetişir. Mor-mavi çiçekler açar.
sheepweed
ile ayni anlama gelir.
Noun
crystal violet
gentian violet
dame's violet
hanım menekşesi
(Hesperis matronalis)
: mor-beyaz çiçekler açar.
Noun
dark violet
koyu menekşe
Adjective
dogtooth violet
Alp lâlesi
(Erythronium denscanis)
: zambakgillerden mor çiçekler açan bir bitki. Avrupada yetişir.
Noun
dogtooth violet
yaban menekşesi : Amerikada yetişir,
Erythronium americanum
türü sarı,
E. albidum
türü
pembe-beyaz çiçekler açar.
dog's-tooth violet, fawn lily
ile ayni anlama gelir.
Noun
fringe violet
kıvırcık zambak
(Thysanotus)
: Batı Avustralyada yetişen ve kenarları kıvırcık mor salkım çiçekler açan kalımlı bitki.
gentian violet
çiçek moru: mikroskopla incelenen cisimleri boyamakta ve antiseptik olarak küf ve bakterileri yok etmekte,
solucan düşürmekte, yanıkların tedavisinde kullanılan bir boya.
crystal violet, methylrosaniline chloride
ile ayni anlama gelir.
multicoloured violet
hercai menekşe
shrinking violet
mahcup/ürkek/mütevazi kişi.
Noun
shrinking violet
utangaç/mahcup/ çekingen kimse.
violet ray
mor ışın/ışık, görülebilen en kısa dalga uzunlugunu haiz ışık.
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.