parasının karşılığını istemek
Verb
büyük yoksulluk içinde olmak
Verb
ihtiyaç içinde olmak
Verb
yoksulluk içinde yaşamak
Verb
yeni ihtiyaç yaratmak
Verb
yokluk ve sefalet içinde yaşamak
Verb
çoktan beri duyulan gereksinim
bir ihtiyacı karşılamak
Verb
çok gerekli bir ihtiyacı karşılamak
Verb
çok gerekli bir ihtiyacı karşılamak
Verb
bir ihtiyacı karşılamak
Verb
giysiye yakışacak bir şapka istemek
Verb
tatil yapmak istemek
Verb
küçük ilân (bazen sadece
classified denir).
muhtaç olmak, ihtiyacı/noksanı olmak.
her şeye sahip olmak
Verb
hiçbir eksiği bulunmamak
Verb
hiçbirşeye muhtaç olmamak
Verb
birşeye muhtaç olmak
Verb
birşeyin eksikliğini çekmek
Verb
birşeye dâhil olmak istemek
Verb
birşeye katılmak istemek
Verb
birşeyle ilgilenmek istemek
Verb
içeri girmek istemek
Verb
birşeyin parçası olmak istemek
Verb
girmek/çikmak istemek,
The cat wants in. The dog wants out.
özel muamele istemek
Verb
… sizlik.
want of courage: cesaretsizlik.
dışarı çıkmak istemek
Verb
birşeyle ilgilenmeyi bırakmak istemek
Verb
birşeyin parçası olmak istememek
Verb
istek formu (ya da kayıp sipariş formu
(stokta olmayan mal siparişlerini takip etmede kullanılan sistem
büyük gayret ve çaba istemek/gerektirmek.
This difficult job wants some doing.
ne yardan ne serden geçmek
Verb
bir koyundan iki post çıkarmak
Verb
bir şeye çok ihtiyacı olmak
Verb
para darlığı içinde olmak
Verb
yiyecek ve tıbbi malzeme kıtlığı çekmek
Verb
gerekçesiz işten çıkarmak
Verb
gerekçe yeterli görülmediğinden reddetmek
Verb
…'sizlikten dolayı, … olmadığı/bulunmadığı için.
for want of something better: daha iyisi olmadığı için.
denize düşen yılana sarılır
kabul görmediği için poliçenin protesto edilmesi
Noun
bakımsız durumda olmak
Verb
uzun zamandır gereksinimi duyulan bir şeyi sağlamak
Verb
muhtaç olmak, ihtiyacı olmak.
Are you in want of money? The house is in want of repair.
İsraf etmezsen muhtaç olmazsın.
Bundan iyisi can sağlığı.