which

  1. hangi, hangisi(ni).
    which shoes shall I wear, the red ones or the brown ones? Hangi pabuçları
    giyeyim, kırmızıları mı, yoksa kahverenklileri mi?
    which of these is yours? Seninki bunlardan hangisi?
    I don't know which of them to buy: Hangisini alacağımı bilemiyorum.
  2. -ki, olan, bulunan.
    Take the book which is on the desk: Sıranın üstündeki (üstünde bulunan) kitabı al.
  3. ki o/onu.
    The book, which I read last night, was exciting: Dün gece okuduğum kitap heyecanlı idi.
  4. ara tümceleri bağlamakta kullanılır:
    He was late last night, and, which is worse, he forgot to buy
    milk: Dün gece geç geldi, işin fenası süt almayı da unutmuş.
    This amount, above which I cannot go, is my last offer: Bu son teklifimdir, daha fazla veremem.
    He hung around for hours, and which is worse, kept me from doing my work.
    Kullanılışı:
    WHICH ve
    THAT sözcükleri anlam bakımından yakın olduklarından hangisinin nerede kullanılacağı hususunda çok defa tereddüde düşülür. Geleneksel kurala göre, kısıtlamalı ilgi tümcelerinde
    THAT, kapsamda kısıtlama olmadığı hallerde
    WHICH kullanılır. Örneğin "
    The house that has green shutters has been sold: Yeşil pancurlu ev satıldı" tümcesinde satılan evin başkası değil de yeşil pancurlu olduğu kastedildiğinden bu kapsam kısıtlaması
    that ile ifade edilmiştir:
    It was the house with green shutters that was sold, not any other house. Eğer bu tümce
    "The house, which has green shutters, has been sold." şeklinde söylenirse, burada "yeşil pancur" evi tanımlamak için kullanılmış olur ve "Hani pancurları yeşil bir ev vardı ya, işte o ev satıldı" gibi bir anlam taşır, yani
    WHICH evi diğer satılık evlerden ayırdetmek için değil, sadece tanımlamak için kullanılmıştır. Konuşmada çoğunlukla
    THAT ve
    WHICH arasında dikkatli bir ayırım yapılmaz ve biri yerine öbürü kullanılabilir. Anlam kısıtlaması vurgu ile belirtilir. Fakat dikkatli yazarlar belirttiğimiz ince farkı gözetirler. Bundan başka
    WHICH, yalnız cansız şeylerden ve hayvanlardan bahsedilirken kullanılır, insanlardan bahsedilirken asla kullanılmamalıdır.

    Halbuki THAT hem insanlara, hem cansız eşya ve hayvanlara uygulanabilir.

    WHO, WHOM, WHOSE ise şahıslar ve özel adlı hayvanlar için (kısıtlı veya kısıtsız anlamda) kullanılır:
    The man whom (or that) you saw is my father: Gördüğünüz zat babamdır.
    Whom did you see? Kimi gördünüz?
  5. adılının iyelik hali: ki onun.
    a word whose meaning escapes me: anlamını çıkaramadığım bir sözcük.

    an animal whose fur changes color: kürkü renk değiştiren bir hayvan.
kendi çıkarına bakmak Verb
menfaatinin nerede olduğunu bilmek Verb
çıkarını /menfaatini bilmek, gerçek çıkarının nerede/hangi tarafta olduğunu bilmek.
kârın/çıkarın nereden geleceğini bilmek.
olmadığı takdirde
Tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan? Sentence
ihtiva eden
hangisi
hangisi
hangi miz
sürümlü
genel eğilim/temayül, gelecekten beklenen, muhtemel gelişme.
Try to find out how the wind blows. See how the wind blows.
ısırıcı
bir kanunun geçerli olduğu bölgede yerleşik olmak
bir kanunun geçerli olduğu bölgede ikamet etmek
mahsup edilebilecek alacak
eksiğini tamamlamak Verb
fiilin işlendiği tarih Noun, Law
kalastra Maritime Traffic
rastgele, gelişigüzel, lâalettayin, düzensiz, her yön(d)e, her taraf(t)a, darmadağın.
He packed his
suitcase every which way. When the police arrived, the crowd started running every which way. Toys scattered about every which way.
inanılacak gerçek
entitled bir işçiye hakkı olan ihbar önelini vermek Verb
işçiye hakkı olan ihbar önelini vermek Verb
kolayca bozulabilen mallar Noun
bu durumda
10 ocak'tan itibaren tahakkuk eden faiz
sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket Noun, Civil Law
en ufak bir delil bile yok
ayın kaçında ?
işbu antlaşmayla verilen yetkiler Noun
işbu antlaşma ile verilen yetkiler Noun
bilmediği bir konuda uluorta konuşmak Verb
tüzüğün geçerli olup olmadığının konu alındığı dava
kendi uygulamadığı ilkelere bağlı görünmek Verb
ittifakla kabul edilmiş karar
olayların gelişmesini beklemek/rüzgârın nereden eseceğini beklemek/acele iş yapmamak.
Bu arada, ... Adverb
Hazır konu açılmışken, ... Adverb
Yeri gelmişken, ... Adverb
Aklıma gelmişken, ... Adverb
bir geminin kiralanma şartları Noun
uygulanacak kanun
tüm sorunun çevresinde döndüğü nokta
karşı karşıya bulunduğumuz sorular Noun
...'in kullanım amacı Noun
ayakkabıyı açma açış