yerel

Turkish-English Translation

  1. home
  2. particular
  3. Adjective local
  4. Information Technology native
  5. Adverb locally
  6. parochial
  7. endemic
  8. intrazonal
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

yerel örf ve adet
local custom Noun, Law
Yerel Yönetimler ve Yerel Topluluklar Arasında Sınırötesi İşbirliği Çerçeve Sözleşmesi
European Outline Convention on Transfrontier Co-operation between Territorial Communities or Authorities Proper Name, Law
mahalli, yerel
domestic
yerel abluka
simple blockade
yerel âdet
local habit
yerel âdet
particular custom
yerel âdet
local usage
yerel âdet
special custom
yerel âdete göre
according to local custom
yerel adetlere uygun miras
heir by customs
yerel ağ
Local Area Network ( LAN ) Information Technology
yerel alan ağı
lan
yerel banka
local bank
yerel basın
local press
yerel baskı
local edition
yerel bayi
local dealer
yerel belgeler
local documents Noun
yerel büro
local office
yerel çare
local remedy
yerel cezaevi
keister
yerel çıkar
local interest
yerel dağıtım şirketi
local distribution company
yerel dağıtımcı
resident agent
yerel demiryolu
district railway
yerel deyim
local expression
yerel düzeyin üstünde denetim
auditing above local level
yerel eğitim müdürlüğü
local education authority
yerel elt
local telegram
yerel emniyet amiri
thirdborough
yerel emniyet amiri
town sergeant
yerel emniyet amiri
petty constable
yerel emniyet teşkilatı
local police
yerel endüstri
domestic industry
yerel etki
local influence
yerel finansman
domestic financing
yerel gazete
local newspaper Noun
yerel gazete
local paper
yerel gazete
parish magazine
yerel gereklere veya yerel muhasebe uygulamalarına göre hazırlanmış finansal tablolar
local form financial statements Noun
yerel gereksinimler
local requirements Noun
yerel gereksinimler
spot needs Noun
yerel gereksinimler
local needs Noun
yerel gereksinimler
local wants Noun
yerel grev
local strike
yerel haber
local news
yerel haberler
local news Noun
yerel haftalık gazete
local weekly
yerel harcamalar
local expenditure
yerel hukuk
municipal law Noun, Law
yerel hükümet
(Br) local government
yerel hükümet bütçesi
local government budget
yerel hükümet dairesi
local government unit
yerel idare
municipality Noun
yerel idare
municipal corporation
yerel idare
local administration
yerel idare kredisi
local-authority loan
yerel idare kredisi
(Br) local-authority loan
yerel idare kurulu
local district
yerel idarece çıkarılan tahvil
(US) municipal bond
yerel idarece çıkarılan tahvil
municipal bond
yerel idarece ödünç alma
borrowing by local authorities
yerel idarelerde çalışanlar
black coated
yerel idarenin borç alması
local authority borrowing
yerel idarenin çocuk bakımevi
community home
yerel ikametgâh
domestic domicile
yerel il gazetesi
provincial daily
yerel imar hareketi
local improvement
yerel imkanlar
local resources Noun
yerel inşaat nizamnamesi
local building regulations
yerel işlem
local transaction
yerel istasyon
way station
yerel iyileştirme fonu
local improvement fund
yerel kanun
local law
yerel kanun
local statue
yerel kartel
city federation
yerel kaynaklar
local resources Noun
yerel kaza dairesi
local jurisdiction
yerel kaza yetkisi
territorial jurisdiction
yerel komiser
petty constable
yerel koşullar
local conditions Noun
yerel kredi
local credit
yerel kullanım
local usage
yerel mahkeme
local court
yerel mahkeme
(Br) local court
yerel makamların borçları
indebtedness of local authorities Noun
yerel maliye
local finance
yerel masraflar
local expenses Noun
yerel meclis
local council
yerel memur
local officer
yerel menfaat
sectional interests
yerel menkul kıymetler
local stocks Noun
yerel müdür
local director
yerel muhabir
leg man
yerel müşteri
local customer
yerel olarak
locally Adverb
yerel olarak
domestically Adverb
yerel olarak başgösteren hastalık
stationary disease
yerel örf ve âdet
local usance
yerel özellikler
local picture
yerel özerklik
devolution of power
yerel para birimi karşılığı
equivalent local currency
yerel personel
local staff
yerel piyasa
local market
yerel plan
local planning
yerel polis
borough police
yerel polis bölgesi
constablewick
yerel politika
local politics
yerel ptt
local bank
yerel radyo
local radio
yerel radyo tvu
local station
yerel radyo yayın istasyonu
local station
yerel rapor
local report
yerel reklam
local advertising Noun, Advertising
yerel reklam kampanyası
local campaign Noun
yerel saat
local time Noun
yerel saat açısı
local hour angle
yerel saha kuvvetlerini desteklemek
to back up the local field forces Verb
yerel sanayi sendikası
local industrial union Noun
yerel sanayinin vergi muafiyetinden yararlandırmak
to benefit local industry Verb
yerel santral
local exchange Communication
yerel şarap
(Fr.) vin du pays
yerel şartlar
local terms Noun
yerel satın alımlar
local purchases Noun
yerel satış
local sale
yerel savunma vasıtaları bulmak
to amend the defense Verb
yerel seçim
local elections Noun, Politics-Intl. Relations
yerel seçim sonuçları
local election results Noun, Politics-Intl. Relations
yerel seçimler
local elections Noun
yerel şehiriçi telgraf
local telegram
yerel senet
local bill
yerel senet
local draft
yerel sevkıyatçı
local shipper
yerel sicil
local record
yerel sınır trafiği
(local) frontier traffic
yerel şirket
local corporation
yerel şive veya âdet
localism
yerel statü
local statute
yerel şube
local branch
yerel takas işleri
local clearings Noun
yerel tapuya kaydettirilmemiş
puisne mortgage
yerel teftiş
local inspection
yerel telaffuz
patavinity
yerel telefon santralı
local exchange
yerel telgraf
local telegram
yerel temsilci
local agent
yerel temsilci
man of the spot
yerel teslimat
local delivery
yerel ticaret
local trade
yerel ticaret
residential trade
yerel topluluk
commune
yerel trafik
local traffic
yerel tüketim
local consumption
yerel vasati saat
mean time
yerel vasati saat
local mean time
yerel vergi
local tax
yerel vergi toplama imtiyazı
local taxation licence license
yerel vergilendirme
local taxation
yerel vergiler
local taxes Noun
yerel vergiler
local tax
yerel vergiler
local rates Noun
yerel veto
local veto
yerel yetki
local authority
yerel yönetim
local administration
yerel yönetim
municipal government
yerel yönetim
local government
yerel yönetim
local self-government
yerel yönetim
municipality Noun
yerel yönetim
provincial government
yerel yönetim
local authority
yerel yönetim
the local authorities
yerel yönetim
civil parish
yerel yönetim
municipal administration
yerel yönetim bölgesi
county
yerel yönetim bütçesi
local budget
yerel yönetim evi
council house
yerel yönetim kurulu üyesi
local director
yerel yönetim memuru
local government officer
yerel yönetim memuru
(Br) local government officer
yerel yönetim okulu
council school
yerel yönetim tahvilleri
local authority bonds Noun
yerel yönetim tüzüğü
local by-law
yerel yönetimce kurulan şirket
municipal corporation
yerel yönetimcilik
municipalism
yerel yükleme hattı
local load line
(radyo) yerel istasyon
network affiliate
(tel) yerel abone
local subscriber
bir yerel yönetim biriminde
parish council
Br yerel çek
local a check (cheque)
merkezi hükümetin yerel yönetimlere
grants-in aid
özerk yerel yönetim
autonomous local government Noun, Politics-Intl. Relations
siyasal bir partinin yerel komitesi
caucus
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Belli bir yere âit, belli bir ... has, yöresel, mahallî, lokal
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.