yol

Turkish-English Translation

  1. Noun modality
  2. Noun path
  3. system
  4. form
  5. door
  6. street
  7. method
  8. means
  9. order
  10. Information Technology path
  11. measure
  12. channel
  13. walk
  14. rule
  15. mode
  16. sort
  17. process
  18. line
  19. outlet
  20. access
  21. pad
  22. medium
  23. passing
  24. footstep
  25. track
  26. gateway
  27. alley
  28. streak
  29. tack
  30. walkway
  31. passageway
  32. wise
  33. thoroughfare
  34. course
  35. tracing
  36. contrivance
  37. stripe
  38. road
  39. gate
  40. Information Technology way
  41. Information Technology bus
  42. route
  43. plan
  44. frontager
  45. modus
  46. gangway
  47. proprieties
  48. passage
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

adres yolu
address bus Information Technology
ağaçsız orman yolu
firebreak
aklama (kara parayı aklama yolu
laundering
ana ikmal yolu
main supply road
ana trafik yolu
main road
ana trafik yolu
arterial road
ana trafik yolu
major road
anayasal çözüm yolu
constitutional solution
araba yolu
trackway
araba yolu
wag g onway
araba yolu
drive
arabalar için ağır gitme yolu
crawler lane
arama yolu
search path Information Technology
atış yolu
launching way
bağlantı yolu
frontage road Noun, Transport
barışı koruma yolu
peacekeeping role
başvuru yolu
remedy Noun, Law
belediye yolu
adopted street
bellek ana yolu
memory bus
bir köprünün araba yolu
road of a bridge
bir maden ocağından dışarı çıkış yolu
escape way
bir okul ya da üniversitede eğitim ya da öğrenim yolu
curriculum
bir uzay gemisinin yolu
track of a spacecraft
birçok paralel yoldan oluşan trafik yolu
multistrip highway
birikeç yolu
accumulator-bus Information Technology
bisiklet yolu
cycle track
bisiklet yolu
bike lane
bisiklet yolu
cycle path
bisiklet yolu
bicycle path
bölgesel hava yolu
regional airline
çevre yolu
belt line
çevre yolu
local road
çok başarılı bir yöneticinin kariyer yolu
fast lane
çözüm yolu
formula
daha kolay ödeme yolu
easier way to pay
davar yolu
driftway
deneme yolu
experimental road
deniz yolu
sea lane
deniz yolu
seaway
deniz yolu
sea route
dört şeritli trafik yolu
four lane traffic
dostça çözüm yolu
amicable arrangement
düşük ücretle yolcu taşıyan hava yolu
bargain airline
emin ulaşma yolu
safe means of access
esas yaklaşma yolu
principal course of approach
ev yolu
homeward way
fabrika yolu
factory road-way
gaz veya su yolu
port
geçit yolu
through route
geçit yolu
through road
geliş sıralı erişim yolu
arrival sequence access path Information Technology
gezinti yolu
concourse
gidiş geliş yolu
two-way road
giriş yolu
entryway
giriş yolu
access route
hacı yolu
pilgrim route
Harzemli Yolu
algorithm Information Technology
hava yolu
skyway
hava yolu
air line
hava yolu
airline
hava yolu
airway
hayat yolu
path
hukukî yol
legal remedy Noun, Law
icra yolu
compulsory means
idari kanun yolu
administrative remedy
idrar yolu
urinary tract Noun, Medicine
iki şeritli yük taşıma yolu
dual carrying road
iki şeritli yük taşıma yolu
dual carrying
ikili trafik yolu
divided highway
iniş yolu
landing path
İpek Yolu
Silk Road Noun, Place Names
İrlanda Cumhuriyeti Hava Yolu
aer lingus
işlem yolu
algorithm
kaçınma yolu
loophole
kaçış yolu
bolt hole
kamu yolu
public road
kanun yolu
process of law
kanun yolu
means of redress
kanun yolu
course of law
kara yolu
land route
kariyer yolu
career path Noun
katır yolu
pack road
kayak yolu
ski run
kazanç ya da geçim yolu
bread and butter
keçi yolu
path
kervan yolu
highway of commerce
kervan yolu
caravan route
kır yolu
overland route
kır yolu
country road
korunma yolu
muniment
koşu yolu
racing track
koşu yolu
race track
koşu yolu
track
köy yolu
country road
köy yolu
farm road
kül dökülmüş yarış yolu
dirt track
kullanım yolu
route of administration Medicine
maden nakliye yolu
mine track
mermi yolu
trajectory
mevcut bir kanun yoluna ilaveten ihdas olunan kanun yolu
cumulative remedy Noun, Law
nakliyat yolu
portage
nakliyat yolu
carriage road
normal kanun yolu
due process of law
otobüs yolu
bus lane Public Transport
otobüs yolu
bus route
otomobil yolu
motor road
panayırda makine ile hareket ettirilen yürüyüş yolu
cakewalk
rule (taksi) yolu
taxi track
şamandıra veya kazılarla işaretlenen sığ su yolu
channel markings
sefere elverişli su yolu
navigable road
şehir çevresindeki sürat yolu
circumferential expressway
servis yolu
service road
servis yolu
sliproad
ses yolu
vocal tract
şikâyet başvuru yolu
guidance procedure
sızıntı yolu
infiltration gallery
solunum yolu
respiratory tract
su seyrüsefer yolu
navigable channel
su yolu
gutter
su yolu
canal
su yolu
flume
su yolu
waterway
su yolu
gully
su yolu
watercourse
şube yolu
feeder road
taksi yolu
taxi track
tek müracaat yolu
exclusive remedy
ticaret yolu
artery of commerce
ticari hava yolu
commercial airline
trafik yolu
vehicular road
trafik yolu
traffic corridor
trafik yolu
traffic route
trafik yolu
traffic road
trafik yolu
trafficway
uçuş yolu
air route
yaklaşım yolu
road of approach
yaklaşma yolu
approach way
yaklaşma yolu
line of approach
yaklaşma yolu
approach path
yatay hareketli yaya yolu
travelator
yatırım yolu
investment route
yaya yolu
path
yaya yolu
walk
yaya yolu
foot road
yaya yolu
pedestrian lane
yer altı yolu
tunnel
yeraltı yolu
underground road
yeraltı yolu
gallery
yol arkadaşlığı
companionship Noun
yük arabası yolu
cart road
zevk ve sefa yolu
primrose path
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir yerden bir yere gitmek amacıyla ... geçilen yer, tarik, rah
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.