kıstırılmış, sıkışık durumda.
a stag at bay: kıstırılmış geyik.
bay
koy, küçük körfez. İsim
bay
tepelerle çevrili vadi. İsim
bay
kısmen ormanla çevrili arazi. İsim
bay
(a) bölme, bölüm.
The length of the nave is divided into 6 bays: Kilisenin orta holü 6 bölmeye
ayrılmıştır. (b) pencere çıkması.
bay window: cumba.
İsim, Mimarlık
bay
uçak gövdesindeki bölme.
a bomb bay. an engine bay. İsim, Havacılık
bay
ahır ve samanlıkta kuru ot veya saman konulan bölme. İsim
bay
uluma(k), uzun uzun havlama(k).
bay
havlayarak saldırmak.
The hounds were baying as they followed the escaped prisoner.
bay
kıstırmak.
bay

bay tree, sweet bay ile ayni anlama gelir. defne
(Laurus nobilis).
bay leaf: defne yaprağı. İsim
bay

bayberry ile ayni anlama gelir. Hint defnesi
(Pimenta acris): Antillerde yetişen ve yapraklarından
defne kolonyası yapılan bir ağaç.
İsim
bay
defneye benzer herhangi bir ağaç. İsim
bay
manolya. İsim
bay
(zafer nişanesi olarak verilen) defne dalından yapılmış taç. İsim
bay
doru, kızıl kahverengi.
bay
doru renkli, kızıl kahverenkli.
bay
koy İsim, Denizcilik
erkek geyik boynuzunun alttan ikinci çatalı.
bes antler, bez antler ile ayni anlama gelir. İsim
sızlanmak, biteviye yakınmak, boş yere halinden şikâyet etmek.
doru at.
defne ağacı
Akdeniz defnesi İsim, Gıda ve Mutfak
(kuru) defne yaprağı: yemeklerde veya esans yapmakta kullanılır. İsim
defne İsim, Botanik
bobcat
duvar bölmesi
defne yağı: Antil adalarında yetişen Hint defnesi
(bayberry) yapraklarından çıkarılan güzel kokulu
bir esans: parfüm ve losyon yapmakta kullanılır.
İsim
tupelo
defne kolonyası: Hint defnesi yapraklarından elde edilir.
bay rum tree
bayberry (3). İsim
bayberry ile ayni anlama gelir. bay4 (2).
deniz tuzu: deniz suyu güneşte buharlaştırılarak elde edilir. İsim
deniz tarağı İsim
bay4 (1). İsim
Akdeniz defnesi İsim, Gıda ve Mutfak

bay ile ayni anlama gelir. defne
(Laurus nobilis).
bay leaf: defne yaprağı.
cumba. İsim
şişko/iri göbek. İsim
(a) cumbalı pencere, (b)
argo göbek.
dormer window: tavanarası penceresi.
ticket window: bilet gişesi.
bölme işi
bomba yuvası. İsim
(fabrika) sevkıyat bölümü
yaklaştırmamak, arada mesafe bırakmak.
biriyle kendi arasında güven için mesafe bırakmak Fiil
uzakta tutmak Fiil
yanına yaklaştırmamak Fiil
yükleme yeri
özel park yeri
özel plaj
al-ağaç
(Persea borbonia). G ABD'de yetişen gövdesinin özü kırmızı küçük bir ağaç. İsim
revir, gemi hastanesi.
revir, gemi reviri. İsim
koy
köşeye sıkıştırılmak Fiil
defne
(Laurus nobilis). İsim
manolya İsim
Akdeniz defnesi İsim, Gıda ve Mutfak
kıstırılmış, sıkışık durumda.
a stag at bay: kıstırılmış geyik.
son bir ümitle/can havliyle mücadele etmek.
(bir hayvanı veya kimseyi) kapana kıstırmak, çaresiz duruma düşürmek.
(bir kimseyi/şeyi) uzak tutmak, uzaklaştırmak, yaklaştırmamak, kıpırdatmamak.
He kept me at bay with
a long knife. He keeps illness at bay by eating lots of oranges.
to hold/keep the enemy at bay: düşmanı iyice kıstırmak, düşmana göz açtırmamak.
son bir ümitle/can havliyle mücadele etmek.
taşıt aracı hangarı
taşıt araç hangarı
vedalaşma peronu
araba yıkama bölmesi
bay
signor İsim
bay
mister İsim
bay
sir İsim
bay
gentleman İsim
bay
esquire İsim
bay
Esq. İsim
bay
monsieur İsim
bay
Mr. İsim
bay
senhor İsim
bay
señor İsim
bay
man İsim
Bay
herr (Alm.)
Bay
don
for the attention of Mr A
mr x
payable with Mr. X

bay
Bey ve ... unvan sözü
bay
Zengin, paralı, ... varlıklı kimse