Dernekler Tarafından Tutulan Üye Kayıt Defterinde Bulunması Gereken Bilgiler ile Bu Defterin Şekli Hakkında Tebliğ
Özel Isim, Hukuk
contents: (a) içerik, muhteva, içindekiler, içinde bulunanlar.
the contents of a box. (b)
bulduru, fihrist, (kitabın) içindekiler, münderecat.
İsim
konu, mevzu, söz/yazı vb. ile açıklanacak nesne.
He sat about changing the content of the newspaper column.
İsim
öz, anlam, manâ, medlûl.
The content of a poem.
İsim
töz, cevher, esas: bir kavramın kapsadığı nitelikler, öznede değil kendinde var olan şey.
İsim, Mantık
oylum, hacim.
The bowl's content is 4 liters.
İsim
nicelik, (bir şeyin içinde bulunan) miktar.
the silver content of a ton of ore: bir ton cevherde bulunan gümüş miktarı.
İsim
memnun, hoşnut.
He seems content just to sit in front of the TV all night. be content with … : … ile yetinmek/iktifa etmek.
içerik ağı
İsim, Reklamcılık
içerik sağlayıcı
İsim, Reklamcılık
içerdekiler teslim alınmıştır
memnun/hoşnut/tatmin etmek/olmak.
content oneself with … : … ile yetinmek/iktifa etmek.
He contented himself with a slice of bread and cheese even though he was very hungry.
birşeyden memnun olmak
Fiil
editoryal içerik
İsim, Medya ve Yayıncılık
reklam amaçlı olmayan içerik
İsim, Medya ve Yayıncılık
bir fıçının içindekilerini tahmin etmek
Fiil
bir şeyde işçilik payı az olmak
Fiil
bir şeyde işçilik payı az olmak
Fiil
bir şeyde işçilik payı az olmak
Fiil
esas bakımından
Zarf, Hukuk
bir şeyi canının istediği kadar yapmak
Fiil
öğrenme içeriği (Kaynak:
CEDEFOP)
İsim, Eğitim
mobil içerik
İsim, Reklamcılık
(Br) İngiltere Lordlar Kamarası'nda olumsuz oyları sesleniş biçimi
(Lordlar Kamarası , Br) aleyhte
müsaade edilen kurşun içeriği
doya doya, canının istediği kadar.
doyasıya, doya doya, kana kana, canının istediği kadar.
kullanıcı katkılı içerik
İsim, Yazılım
web sitesi içerik yazarı
İsim, İstihdam