dun
sıkıştıran alacaklı, borcun hemen ödenmesini isteyen alacaklı.
dun
(yazılı) ödeme talebi/ihtarnamesi, alacaklının parasını istemesi.
dun
ısrarla alacağını istemek, borçluyu sıkıştırmak.
to dun someone (for money owed).
be dunned
on all sides: uçan kuşa borçlu olmak, alacaklılar tarafından sıkıştırılmak.
a dunning letter: ödeme ihtarnamesi.
dun
esmer, boz (renk), grimsi kahverengi.
dun
koyu, karanlık, kasvetli, sıkıcı.
dun
(yelesi ve kuyruğu siyah) boz at.
dun
mayfly.
alacaklısına taksitle ödeme yapmak Fiil
the past
yesterday
last night
overnight
yastreen
Sorry I couldn't make it yesterday.
yesterday's paper

dun
Alçak, soysuz, denî
İçinde bulunulan ... önceki gün