yeni seçimlere kadar ülkeyi yöneten geçici bakanlar kurulu
hükümet.
government party: iktidar partisi.
government house: hükümet binası/konağı.
minority government: azınlık hükümeti.
The government and the opposition: hükümet ve muhalefet.
The government is taking measures to stop pollution: hükümet kirlenmeyi önleyici tedbirler alıyor.
İsim
yönetim, idare (sistemi).
democratic/socialist government. local government: yerel yönetim,
mahallî idare.
government by the people and for the people: Halkın halk tarafından yönetimi.
İsim
yönetim örgütü, idarî teşkilât.
İsim
(a) kabine, bakanlar kurulu.
to form a government: kabine/hükümet kurmak.
The Prime Minister has formed a new government. He was invited to join the government.
The government has fallen: Kabine düştü.
İsim
yönetim bölgesi (memleket, eyalet, il vb.).
İsim
yönetme: bir birimin belli bir tümleç alması bakımından yerine getirdiği işlev, bir sözcüğün durum, kip
vb.'nin diğer sözcük tarafından belirlenmesi.
İsim, Gramer
devlet.
government papers/securities: devlet tahvilâtı.
İsim
kamu kurumlarıyla ilişkiler
İsim, İşletme
devlet kurumu
İsim, Kamu Yönetimi
kamu kurumu
İsim, Kamu Yönetimi
hükümetin yenilgiye uğraması
(Br) bakanlık şubesi
İsim
(US) sermaye birikme yeri
(US) devletin bankadaki varlıkları
İsim
devletin bankadaki varlıkları
İsim
kamu çalışanı
İsim, Kamu Yönetimi
kamu kuruluşu
İsim, Kamu Yönetimi
devletin dağıttığı armağanlar
İsim
hükümetin çıkardığı gazete
(Br) devlet tahvilleri
İsim
devletin personel giderleri
İsim
(Br) devlet demiryolları
İsim
(Br) devlet tahvilleri
İsim
kamu harcamaları
İsim, Ekonomi
hükümet sözcüsü
İsim, Siyaset-Ulusl. İlişkiler
(Br) devlet tahvilleri
İsim
mirasla geçen devlet idaresi
kamu politikası yaratmakla suçlanan bir grup insan
mahalli idare (kaza , belediye , köy
imza sahibi olmayan hükümet
kendi kendine yönetim
İsim, Siyaset-Ulusl. İlişkiler
muhafazakâr parti hükümeti