Available on App Store
Get it on Google Play
EN
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
[grief]
Geniş Tasarım
Terimler/Kalıplar
Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler
a person who has experienced much grief
acıklı
be brought to grief
(a) felakete uğramak, ıstıraba duçar olmak, belasını bulmak.
She rode fast down the hill but came
to grief and fell. (b) başarısızlığa/akamete/husrana uğramak,
mec.
suya düşmek.
Although he worked hard, his plan came to grief.
bear a grief
acısını bağrına basmak
Fiil
bitter grief
ayrılık acısı
bring to grief
mahvetmek
Fiil
cause grief
kederlendirmek
Fiil
come to grief
(a) başı derde girmek, güçlükle karşılaşmak, (b) başarısızlığa uğramak, (c)
come to grief over …
: … için kederlenmek.
come to grief
(a) felakete uğramak, ıstıraba duçar olmak, belasını bulmak.
She rode fast down the hill but came
to grief and fell. (b) başarısızlığa/akamete/husrana uğramak,
mec.
suya düşmek.
Although he worked hard, his plan came to grief.
consume away with grief
acıdan solup sararmak
Fiil
die of grief
kahrından ölmek
Fiil
good grief!
Allah Allah! acayip! vay canına!
grief
elem, keder, acı, ıstırap, dert, gam, hüzün, şiddetli üzüntü.
She went nearly mad with grief after
the child died.
To my great grief I had no son
: Heyhat, oğlum olmadı.
İsim
grief
elem/keder kaynağı, felaket, bela, musibet, başbelası.
His wild behavior was a grief to his mother.
İsim
grief of separation
iç acısı
have one's mouth sealed (with grief
ağızı bıçak açmamak
Fiil
pine away with grief
üzüntüden sararıp solmak
Fiil
redress a grief
bir haksızlığı gidermek
Fiil
suffer one's grief in private
çektiği acıyı başkasına göstermemek
Fiil
suffer the grief of sb's death
acısını görmek
Fiil
wasted with grief
üzüntüden süzülmüş
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.