[innocence]

age of innocence

masumiyet çağı İsim

assent one's innocence

masumiyet masumluk iddiasında bulunmak Fiil

assert one's innocence

suçsuzluğunu ileri sürmek Fiil

assert one's innocence

suçsuzluğunu tekrar tekrar iddia etmek Fiil

establish someone .'s innocence

birinin suçsuzluğunu ispat etmek Fiil

hold someone suspect until his innocence is proved

suçsuzluğu kanıtlanıncaya kadar birinden kuşkulanmak Fiil

innocence

suçsuzluk, kabahatsizlik, masumluk, masumiyet.
The trial has established his innocence: Duruşma İsim

innocence

saflık, temiz yüreklilik, safiyet.
She has not lost her innocence. İsim

innocence

sadelik, hilesizlik. İsim

innocence

bönlük, cahillik, bilgisizlik, safderunluk. İsim

innocence

zararsızlık. İsim

innocence

innocent = innocents ile ayni anlama gelir. bluet (2). İsim

innocence

gökçe otu
(Collinsia verna, C. bicolor): mavi-beyaz çiçekler açan bir ot. İsim, Botanik

insist upon one's innocence

suçsuz olduğu konusunda ısrar etmek Fiil

presumption of innocence

suçsuz farzetme, bir kimsenin suçlu olduğu kanıtlanıncaya kadar suçsuz sayılması ilkesi.

presumption of innocence

masumiyet karinesi İsim, Ceza Hukuku

pretend innocence

masumiyet iddiasında bulunmak Fiil

pretend innocence

masumiyet masumluk iddiasında bulunmak Fiil

protest one's innocence

masumiyet masumluk iddiasında bulunmak Fiil

protest one's innocence

suçsuzluğunu tekrar tekrar iddia etmek Fiil

prove one's innocence

suçsuzluğunu kanıtlamak Fiil

prove sb's innocence

birinin suçsuzluğunu kanıtlamak Fiil