law
yasa, kanun.
at law: yasal/kanunî olarak, yasa/kanun gereğince, yasaya/kanuna uygun olarak.
enforceable
at law: yasal olarak yürütülebilir/infaz edilebilir.
by law: yasa gereğince, kanuna göre.
by/under Turkish law: Türkiye yasaları gereğince.
Civil law: medenî kanun.
commercial law: ticaret hukuku.
Criminal law: Ceza kanunu.
Is there a law against it? (Yasaya göre) yasak mı?
It's the law: Yasa budur/böyledir/bunu gerektirir/bunu emreder.
Martial law: Sıkıyönetim, örfî idare.
Ther's no law against it: (Yasaya göre) yasak değil/bunu yasaklayan yasa yoktur.
İsim
law
kural, düstur, kaide.
moral law: ahlâk kuralı.
a law of grammar: dilbilgisi kuralı. İsim
law
düzen, nizam, yasaların uygulanmasiyle toplumun ulaştığı kararlı ve güvenli durum.
maintaining law
and order: düzen/nizam ve asayişin korunması, güvenliğin sağlanması.
the forces of law and order: güvenlik/zabıta kuvvetleri.
İsim
law
tüze, hukuk.
law of nations: devletler hukuku.
administrative law: idare hukuku.
common
law: örf ve âdet hukuku.
constitutional law: anayasa hukuku.
international law: milletlerarası hukuk, devletler hukuku.
İsim
law
hukuk ilmi/mesleği.
to study law: hukuk tahsili yapmak.
law school: hukuk fakültesi.
enter
the law: hukukçu olmak.
law term: (a) hukuk dili/deyimi, (b) mahkemelerin çalışma dönemi.
İsim
law
düstur, yasaları içine alan kitap, belirli bir konudaki yasaların tümü. İsim
law
yasal işlem/kovuşturma.
to go to law: yasal işleme başvurmak, yasal kovuşturma açmak, mahkemeye başvurmak. İsim
law
polis, yasaları uygulamakla görevli şahıs/kurum.
The long arm of the law: (mizah) polis, zabıta.

Here's the law arriving: Polis geliyor.
The law arrived at the scene immediately after the alarm went off: Alarm çalar çalmaz polis olay yerine yetişti.
İsim
law
töre, örf, âdet, usul.
Having a good breakfast was an absolute law in the household. İsim
law
türe, adalet.
law court = court of law: mahkeme.
take the case to law: işi mahkemeye götürmek.

to take someone to law = to have the law on someone: bir kimseyi adalete(adaletin pençesine) teslim etmek.
I'll have the law on you! Seni mahkemeye veririm.
İsim
law
(doğal) yasa/kanun.
the law of gravitation: yerçekimi kanunu.
Newton's/Ohm's laws: Newton/Ohm kanunları. İsim
law
Allahın emri. İsim
law
İncildeki, özellikle Ahdi Ceditteki dinî emirler.
the law of Christ. İsim
law
kanun, yasa İsim, Hukuk
law
kanun İsim, Hukuk