böylece hem borçlu hem alacaklı olur
yaptığı bir şeyin kendisine de yapıldığı şahıs
biri birini vasiyetnamesini idare etmek üzere tayin ettikten sonra ölürse idare eden terekeden kendisine para ayırabilir
bir hastayı çamura batırmak
Fiil
bir hastaya çamur banyosu yaptırmak
Fiil
bir hastaya büyük ihtimam göstermek
Fiil
felaketlere tahammüllü davranmak
Fiil
iki yoruma açık olmak
Fiil
bir hastayı kendine getirmek
Fiil
hayati tehlikesi olan hasta
İsim, Tıp
kritik durumdaki hasta
İsim, Tıp
durumu kritik hasta
İsim, Tıp
hastayı taburcu etmek
Fiil
bir hastayı taburcu etmek
Fiil
bir hastayı iyileşmiş olarak hastaneden taburcu etmek
Fiil
acil servis hastası
İsim, Tıp
yoğun bakım hastası
İsim, Tıp
bir hastayı röntgen ışınına tutmak
Fiil
solunum cihazına bağlı hasta
İsim, Tıp
(Br) sosyal sigortalı hasta
(tedavi altındaki) hasta.
a doctor's patients: doktorun hastaları.
tedavi/ihtimam gören kimse.
sebatlı, sebatkâr, azimli, azimkâr.
patient research.
bir hastanın gece bakımını üstlenmek
Fiil
kendini sabırlı olmaya zorlamak
Fiil