harlatmak Fiil
malı görmeden satınalmak, körükörüne alışveriş yapmak.
malı görmeden satın almak Fiil
birinin böğrüne dirsek vurmak Fiil
dürt(ükle)mek, dirsek vurmak.
poke one in the ribs: birinin böğrünü dürtüklemek. Fiil
saplamak, batırmak, sokmak, delmek.
to poke a hole (in something): (bir şeyi) dürterek delmek/delik açmak. Fiil
uzatmak, (dışarı) çıkarmak, uzanmak.
She poked her head out of the window. Fiil

poke up: karıştırmak.
poke the fire: ateşi karıştırmak.
poke the fire out: ateşi fazla karıştırıp söndürmek. Fiil

poke around/about: kurcalamak, karıştırmak, dikkatle araştırmak, her tarafı karıştırarak bir şeyler
aramak.
poking around in the attic.
Fiil
aylak aylak dolaşmak, ağır davranmak, ağırdan almak.
poking along at 30 km. per hour. Fiil
karışmak, müdahale etmek, burnunu sokmak.
poke one's nose into sth: bir işe burnunu sokmak.
She's
always poking into other peoples's business.
Fiil
yumruklamak, yumruk vurmak.
He threatened to poke his brother in the nose. Fiil
itme, dürtme, dirsek vurma.
give someone a poke in the ribs: (şaka için) birisini dirsekle dürtmek. İsim
aylak, uyuşuk, mıymıntı, ağır ağır hareket eden kimse. İsim
yumruk, tekme. İsim
torba, çuval.
buy a pig in a poke: bir şeyi görmeden satınalmak. İsim
cep. İsim
bone kenarı, kadın şapkalarının yüzü çerçeveleyen geniş kenarı. İsim

poke bonnet ile ayni anlama gelir. kenarlı bone/başlık. İsim
pokeweed. İsim
ateşi dürtmek Fiil
karıştırmak Fiil
aramak Fiil
çekmecenin altıni üstüne getirmek Fiil
köşe bucak dolaşmak Fiil
işlere burnunu sokup casusluk etmek Fiil
dolanmak Fiil
dolaşmak Fiil
gezinmek Fiil
karıştırmak Fiil
üzerine vazife olmayan birşeye karışmak Fiil
birşeye burnunu sokmak Fiil
birşeyi dürtüklemek Fiil
birşeyi itmek Fiil
birşeyi iteklemek Fiil
birşeyi dürtmek Fiil
poke ile ayni anlama gelir. kenarlı bone/başlık.
eğlenmek, alay etmek, alaya almak.
sinsi sinsi alay etmek.
biriyle alay etmek Fiil
başkasının işine burnunu sokmak Fiil
üzerine vazife olmayan birşeye karışmak Fiil
birşeye burnunu sokmak Fiil
kafayı pencereden dışarı çıkarmak Fiil
kafayı köşeden uzatmak Fiil
burnunu başkasının işlerine sokmak Fiil
birinin işine burnunu sokmak Fiil
korkudan bir şeyden saklanmak Fiil
dışarı çıkmak Fiil
dışarı uzanmak Fiil
çıkmak Fiil
görünmek Fiil
birini (şaka ile) dürtmek.
dürterek birinin gözünü çıkarmak.
birşeyi birşeyin içine itmek Fiil
birşeyi birşeye sokmak Fiil
birşeyi birşeyin içinden geçirmek Fiil
birşeyi birşeyden sokmak Fiil
arasından görünmek Fiil
aradan çıkmak Fiil
aradan uzanmak Fiil