[said]

be said

denilmek denmek Fiil

be said

denmek denilmek Fiil

done or said in order to hurt somebody

maksatlı

done or said with an aim in mind

maksatlı

easier said than done

söylemesi yapmaktan daha kolay.

Easier said than done!

(söylemesi) dile kolay!

Easier said than done.

Söylemesi kolay.

I missed what you said

ne dediğinizi kaçırmak dım

It cannot be said too often that

Ne kadar söylense/tekrar edilse yeridir.

in the light of what you said

sözlerinin ışığı altında

it is said

rivayete/söylenildiğine göre

Least said, soonest mended

Ne kadar az lâf söylenirse mesele o kadar çabuk kapanır.

like I said

dediğim gibi Zarf

no sooner said than done

demesiyle yapması bir oldu.

nuff said

tartışma bitmiştir

nuff said

yeterince konuşuldu

nuff said

kabul ediyorum

pin someone down to what he said

birine sözünü tutturmak Fiil

said

say
(geç.z.&s.f.).

said

adı geçen, mezkûr.
said witness: adıgeçen tanık.
said sum: adı geçen meblağ. Hukuk

said

seyit.

said

adı geçen Sıfat

said

bahse konu Sıfat

Sheikh Said Rebellion

Şeyh Sait İsyanı Özel Isim, Tarih

someone or other said that

bilmem kim demiş ki …
some writer or other says that … : yazarın biri (bilmem hangi yazar) diyor

the said

söz konusu

the said

bahis bahsi geçen

the said persons

söz konusu şahıslar İsim

When all is said and done

en sonunda, sonuç olarak.

you said it

haklısın, hakkın var, iyi ki dedin.
"Let's go home." You said it! I'm tired." " Eve gidelim." "Haklısın. Zaten yorgunum."