1. Sıfat çıplak, çırılçıplak.
    bare legs.
    to lay bare: çırılçıplak yatmak.
    bare wire: çıplak
    tel.
    The trees are already bare: Ağaçlar şimdiden çıplak kaldılar.
    bare room: çıplak/boş oda.
  2. Sıfat kuru, yalın, sade, basit.
    a bare thank you: kuru bir teşekkür.
  3. Sıfat (a) açık, apaçık.
    bare facts: apaçık olaylar/gerçekler. (b) süssüz, abartmasız, mübalâğasız.
  4. Sıfat kıt kanaat, kıtı kıtına, ancak yetecek kadar, en mübrem, zayıf.
    bare necessities: en mübrem ihtiyaçlar.

    bare majority: zayıf bir çoğunluk.
    bare chance: zayıf bir ihtimal.
    to earn bare living: kıt kanaat geçinmek, geçimini kıtı kıtına/zorlukla sağlamak.
  5. Sıfat havı dökülmüş, parlamış.
    bare cloth: havı dökülmüş elbise /kumaş.
  6. Sıfat çorak.
    bare countryside: çorak kırsal arazi.
  7. Sıfat sırf, yalnız, sadece.
    I killed him with my bare hands: Onu sırf kendi ellerimle öldürdüm.
  8. Sıfat soymak, sıvamak, çıplaklaştırmak.
    to bare one's arms: kollarını sıvamak.
    bare its teeth:
    (genellikle hayvan) kızarak dişlerini göstermek.
  9. Sıfat açmak, açıklamak, açığa vurmak, ifşa etmek.
    to bare unknown facts: bilinmeyen gerçekleri açıklamak.

    to bare one's head: (saygı gösterisi olarak) başını açmak/şapkasını çıkarmak.
    bare one's heart/soul: içini dökmek, dert yanmak, hislerini açıklamak.
    I must bare my heart to someone or I shall go mad: Birine içimi dökmezsem çıldıracağım.
  10. Sıfat (bkz: bear )
    (geç.z.).
hakikati söylemek Fiil
ABD'de ürüne ya da verilen hizmete karşı sigortalı olmama durumu
gözönüne sermek, açığa vurmak.
açmak, açıkça ortaya koymak, soyup çıplak bırakmak.
to lay bare to someone: (sırrı) birisine söylemek/açıklamak,
ifşa etmek.
kayıtsız şartsız anlaşma
eskimiş akit
apaçık gerçekler İsim
çıplak zemin
bir yere açıkça davet olunmadan ancak o yer sahibinin hoşgörüsü
onayı ve muvafakatı ile karşılaşan konuk
mutlak çoğunluk
ufak farkla çoğunluk
zaruri ihtiyaçlar İsim
asgari geçim için gerekli şeyler İsim
mübrem ihtiyaçlar İsim
zaruri ihtiyaçlar İsim
düpedüz saçmalık
çıplak mülkiyet
soyut borç vaadi
boş vaat
açık satış
(US) asgari geçim ücreti
yarı bele kadar çıplak
boş hazine
hisse sahibi olan ve uygun zamanda bu hisseyi bir başkasına aktarma durumunda olmaktan başka sorumluluğu
bulunmayan bir mütevelli kurul üyesi
tevliyet
meşruta (bir malı yalnızca devir ve temlik maksadıyla muhafaza eden yediemin
çıplak tel.
ancak geçimini sağlamak Fiil
geçinecek kadar para kazanmak Fiil
asgari ücret almak Fiil
geçer not almak Fiil
kıt kanaat geçinmek Fiil
bir sır rı açıklamak Fiil
çıplak şasi kütlesi İsim, Ulaşım
zaruri ihtiyaçları temin etmek Fiil
hayatın asgari ihtiyaçları İsim