1. yükselen, artan, doğan.
    rising smoke.
  2. kalkan.
  3. büyüyen, ilerleyen, gelişen, olgunlaşan, gelişme/büyüme çağında olan.
    rising generation: genç/yeni
    kuşak.
    a rising young actress: geleceği parlak genç aktris.
  4. -den biraz fazla, -den ziyade.
  5. -e yaklaşan/yakın, hemen hemen … , … süren.
    a lad rising sixteen: 16 yaşına yaklaşan delikanlı.
  6. isyan, ayaklanma, baş kaldırma.
  7. çıkıntı, tümsek, yükseklik, yüksek bir yer/şey.
  8. yükseliş. ilerleyiş, kalkınma.
  9. maya, hamuru kabartan şey.
ayağa kalkarak oy kullanmak Fiil
yükselmekte olmak Fiil
korkunç
tüyler ürpertici
kalkış
erken kalkma alışkanlığı edinmek Fiil
yerinden kalkarak oylama
temevvüç
mantar bariyer İsim, İnşaat
yükselen giderler İsim
yükselen maliyetler İsim
moda olma
yetişen gençlik
yeni yetişen kuşak
tümsek
mesleğinde yükselen avukat
fiyatların yükseldiği piyasa
(hisse) yükselen piyasa
kalkan köprü
duruşmanın başka bir güne bırakılması
oturumun başka güne bırakılması
yükselen politikacı
geleceği parlak politikacı
artan fiyat
yükselen fiyatlar İsim
kuvvetlenen vezin: birkaç hafif heceden sonra kuvvetli hecelerden oluşan vezin.
yükselen satışlar İsim
yükselen burç İsim
yükselen yıldız
yükselen devlet adamı
artan eğilim
yükselen sular
gelişen şehir
artan işsizlik
halkın gözünde artan itibarı olmak Fiil
artan hayat pahalılığına karşı gösteri düzenlemek Fiil
kamuoyunun değişmekte olduğunu görmezlikten gelmek Fiil
abartılmış vaatlerin neden olduğu huzursuzluk
yükselme eğilimi göstermek Fiil
kalkıp oturarak oy kullanma
Japonya. İsim