1. Fiil (şiddet/değer/derece vb.) hafifle(t)mek, azal(t)mak, küçül(t)mek, yatış(tır)mak, teskin etmek, sükûnet
    bulmak.
    to abate zeal: gayretini azaltmak.
    to abate a tax: vergiyi azaltmak.
    to abate one's enthusiasm: heyecanını yatıştırmak.
    to abate a sorrow: kederliyi teskin etmek.
  2. Fiil yatışmak, kesilmek, din(dir)mek, sükûnet bulmak.
    the storm abated: fırtına dindi.
    to abate a pain: ağrıyı dindirmek.
  3. Fiil, Hukuk (a) (bir kötülüğe) son vermek, (bela vb.) savuşturmak.
    to abate a nuisance: bir belayı savuşturmak.
    (b) (bir faaliyeti) durdurmak, kesmek, tatil etmek, ertelemek, (c) iptal/ilga etmek, feshetmek.
    to abate a writ: mahkeme emrini iptal etmek. (d) hükümsüz kalmak, iptal edilmek.
  4. Fiil (fiyat vb.) indirmek, tenzil etmek.
  5. Fiil (kabartma şekil elde etmek için taşı/madeni) yontmak, oymak.
yelkenleri suya indirmek Fiil
tükürdüğünü yalamak Fiil
iddialarından vazgeçmek Fiil
davanın düşmesi İsim, Hukuk
bir şatoyu yıkmak Fiil
bir mirası iptal etmek Fiil
zarar verici
sıkıntı yaratıcı bir şeyi ortadan kaldırmak Fiil
özellikle başkalarının hakkına tecavüz eden
umumu ya da kişiyi tedirgin eden
taciz edici durumu ortadan kaldırmak Fiil
fiyat indirmek Fiil
bir vergiyi indirmek Fiil
vergiyi indirmek Fiil
bir icra emrini iptal etmek Fiil
davayı düşürmek Fiil
resim ve harçları indirmek Fiil
fiyatta indirim yapmak Fiil
vasiyetin miktarını azaltmak Fiil
bir vasiyetin miktarını azaltmak Fiil
saatleri kısaltmak Fiil
ağrıyı hafifletmek Fiil
gayretini kırmak Fiil
hevesini kırmak Fiil