Available on App Store
Get it on Google Play
EN
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
blot
Geniş Tasarım
İngilizce-Türkçe
Terimler/Kalıplar
Ingilizce-Türkçe Çeviri
leke, mürekkep lekesi.
(manevî/ahlâkî) leke, ayıp, kusur.
She had been haunted by a blot on her past
: Geçmişindeki leke onun peşini bırakmadı.
yazıda) silinti, karalama.
lekelemek, kirletmek, karalamak.
blot out
: karartmak, küsufa uğratmak.
The smoke and dust bloted out the sun.
(kurutma kâğıdı, bez vb. ile) kurulamak, kurutmak.
to blot the wet pane.
mürekkep dökmek, mürekkeple lekelemek/gelişigüzel boyamak, leke yapmak.
The more careful I am, the
more this pen blots: Ne kadar dikkatli olsam yine de bu dolmakalem leke yapıyor.
leke tutmak, lekelenmek, kirlenmek, (kurutma kâğıdı vb.) emmek.
This paper blots too easily.
İsim
(tavlada) açık pul.
İsim
(herhangi bir meselede) açık/zayıf nokta.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler
blot on one's escutheon
namus lekesi, yüz karası, şerefine sürülmüş leke.
blot one's copy book
birinin iyi ününü lekelemek
Fiil
blot one's escutcheon
şöhretine leke sürmek
Fiil
stain or blot on one's character or reputation
leke
hit a blot
zayıf noktasından yakalamak
Fiil
ink blot
mürekkep lekesi
blot out
(a) bozmak, tanınmaz hale getirmek.
to blot out a name from the record.
(b) yoketmek, imha etmek.
The whole cities were bloted out by bombs
: Bombalarla şehirler tamamen yok edildi.
blot something with ink
mürekkeplemek
Fiil
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.