İsim cansıkıntısı, neşesizlik, üzüntü, üzgünlük, yeis, keder, kasvet, melânkoli. This rainy spell is giving
me the blues: Bu yağmurlu havalar bana kasvet veriyor. to have (a fit of) the blues: sıkıntıdan patlamak/bunalmak, kara düşüncelere dalmak, hafakanlar basmak.