cribs -> crib

  1. çocuk karyolası/yatağı, yanları yüksek küçük karyola.
  2. ahır, ağıl.
  3. yemlik, musur.
  4. kulübe, evcik, odacık.
  5. kapalı yer.
  6. örgü sepet.
  7. kalıp: inşaat temel kalıbı.
  8. kuyu astarı.
  9. ambar.
  10. set: nehrin akışını yavaşlatmak veya kütükleri tutmak için su içinde yapılan duvar.
  11. azık, nevale, komanya: işçinin evden götürdüğü yemek.
  12. çalıntı, intihal: gizlice/izinsiz başka eserden yapılan kopya.
    The teacher would have given me a high
    mark, but he noticed some of my answers were cribs from yours.
  13. kılavuz, anahtar-kitap: soruların cevabını, ödevlerin tercümesini veren öğrenci yardımcı kitabı. (Bilhassa
    Lâtince dersi kılavuzu).
  14. (iskambil oyununda) her oyuncunun ikişer kart vermesiyle elde edilen deste.
  15. (hırsızların soymayı tasarladıkları) ev.
  16. (çocuğu karyolasına) kapamak, hapsetmek.
  17. (çocuğa) yatak/karyola yapmak/temin etmek.
  18. tahta kalıp/istinat duvarı vb. yapmak.
  19. çalmak, intihal etmek, kopya etmek, başkasının eserini kendisininmiş gibi yayınlamak.
    I didn't know
    the answers to the teacher's questions, so I cribbed them off John.
  20. tercümede kılavuz kitaba başvurmak.
  21. (hububatı vb.) ambarlamak, ambara koymak.
tellal
(bir evi) soymak, hırsızlık yapmak.
adi meyhane
(US) batakhane