dime

In for a penny, in for a pound.

Bir kere başladık artık, sonuna kadar gideceğiz. Cümle, Deyim

In for a penny, in for a pound.

Başladığımız işi bitireceğiz. Cümle, Deyim

In for a penny, in for a pound.

Yarı yolda bırakamam. Cümle, Deyim

In for a penny, in for a pound.

Başladığın işi yarıda bırakamazın. Cümle, Deyim

In for a penny, in for a pound.

Battı balık yan gider. Cümle, Deyim

be a dozen a dime

(US) bini bir para olmak Fiil

half dime

5 sentlik ABD gümüş parası: 1794-1805 ve 1829-1873 yıllarında kullanılmıştır. İsim

It's not worth a dime

On para etmez.
I don't care a dime: Umurumda değil/bana vız gelir/bana ne/metelik vermem/bence farketmez.

two dime

riyakâr

two dime

aldatıcı

dime museum

(US) garip şeyler müzesi

dime novel

ucuz heyecanlı roman.

dime store

ucuzluk pazarı, kelepir dükkânı, ucuz mal satan mağaza.

dime store

dime (5),
five (8).

dime store

(ucuz satış yapan) tuhafiye mağazası.

dime store product

bonmarşe malı

a dime a dozen

sudan ucuz, bedava, kolayca elde edilebilir, her yerde bulunur.
Those comic T-shirts are a dime a dozen.