Türkçe-Ingilizce Ilgili Terimler

hayatı tehdit eden
life-threatening Sıfat, Tıp
hayatları pahasına
at the cost of their lives Zarf
özel hayata ve aile hayatına saygı gösterilmesi hakkı
right to respect for private and family life İsim, Hak ve Özgürlükler
(bir kimsenin) özel hayatı
private life
aile hayatı
family life
askerlik hayatı
camp
aşiret hayatı
nomadism
aşiret hayatı
clanship
bir kimsenin özel hayatı
private life
bir memleketin kültür hayatı
intellect of the country
bohem hayatı
bohemian life
canlanan iş hayatı
booming business
çalışma hayatı
career İsim, İstihdam
çalışma hayatı
professional life İsim, İstihdam
dış mahallede oturanların toplum hayatı
suburbia
diplomat hayatı
diplomatic life
ev hayatı
home life
ev hayatı
domestic life
evlilik hayatı
married life
evlilik hayatı
matrimony
evlilik hayatı
conjugal life
evlilik hayatı
wedded life
gece hayatı
night life İsim, Eğlence
gece hayatı
nightlife İsim, Eğlence
göçebe hayatı
migratory life
göçmenlerin sefil hayatı
miserable lives of refugees
iş hayatı
business life İsim
iş hayatı
business İsim
iş hayatı
career İsim
kamu hayatı
public life
karı koca hayatı
conjugal life
kır hayatı
country life
kır hayatı
living in the country
kibar sınıf hayatı
fashion
köpek hayatı
dog's life
köy hayatı
country life
kültür hayatı
cultural life
lekesiz bir meslek hayatı
unblemished career
lekesiz iş hayatı
unblemished career
manastır hayatı
cloister
manastır hayatı
monasticism
meslek hayatı
professional life
meslek hayatı
professional career
okul hayatı
school life
ortak ev hayatı
common household
öğrenci hayatı
student life
önceki meslek hayatı
previous career
parlak meslek hayatı
brilliant career
sanayi hayatı
industrial life
sanayii hayatı
industrial life
sefahat hayatı
dissipated life
seks hayatı
sex life İsim
serseri hayatı
knockabout life
suç hayatı
criminal career
suçluluk hayatı
criminal career
şehir hayatı
town life
şehir hayatı
civic life
tefekkür hayatı
contemplative life
yazı hayatı
literary life
zihin hayatı
intellectual life
hayatı devam ettirici
vital
hayatı görmek
to see life Fiil
hayatı için endişe etmek
to be in danger of one's life Fiil
hayatı için endişe etmek
(one's life) to be in danger Fiil
hayatı pahasına
at the hazards of one's life
hayatı sigortalanan kişinin ölümü ve adı belirtilen diğer bir kişinin ise y
contingent or survivorship policy
hayatı tehlikeye sokan yara
vital wound
hayatı terk etmek
to depart from life Fiil
bir meslek hayatı olmak
to be in work Fiil
birine cehennem hayatı sürdürmek
to lead someone a dog's life Fiil
birine cehennem hayatı yaşatmak
to put someone through the hoops Fiil
birine hayatı cehennem etmek
to make sb's life a hell (upon earth Fiil
birine hayatı cehennem etmek
to make sb's life a hell (upon earth) Fiil
birine hayatı güçleştirmek
to put someone to it Fiil
birine hayatı zehir etmek
to give someone the gaff Fiil
birine köpek hayatı yaşatmak
to lead someone a dog's life Fiil
bu sigorta uzun yaşayanın hayatı boyunca ödemeyi sürdürür
joint life policy
cehennem hayatı yaşamak
to suffer hell on earth Fiil
emekli hayatı yaşamak
to live in pension Fiil
gazetede iş hayatı muhabiri
business reporter
gece hayatı (şehrin gece klüpleri
night- life İsim
iki kişiye hayatı boyunca ödeme yapan hayat sigortası
joint life policy İsim
insanın bütün hayatı boyunca
all one's lifetime
inziva hayatı yaşamak
to live in seclusion Fiil
inziva hayatı yaşamak
to live in retirement Fiil
inziva hayatı yaşamak
to live an obscure life Fiil
iş hayatı gazetecisi
business journalist
iş hayatı gizliliği
business discretion
iş hayatı görgü kuralları
business manner İsim
iş hayatı görgü kuralları
business manners İsim
iş hayatı liderleri
business leaders İsim
iş hayatı sigortası
business life insurance İsim
iş hayatı yayınları
business publications İsim
karı koca hayatı sürmek
to live in sin Fiil
kendi hayatı pahasına
at the risk of one's own life
meslek hayatı fırsatları
career changes İsim
meslek hayatı fırsatları
career chances İsim
meslek hayatı tarihçesi
career history
metres hayatı yaşama
concubinage
münzevi hayatı sürmek
to live a secluded life Fiil
sefahat hayatı sürmek
to be on the tiles Fiil
sefahat hayatı sürmek
to lead a dissolute life Fiil
sefahat hayatı yaşamak
to go the paces Fiil
sefahat hayatı yaşamak
to wallow in vice Fiil
serseri hayatı yaşayan
on the bum
sürekli serseri hayatı sürmek
to be forever on the prowl Fiil
üçüncü bir şahsın hayatı boyunca sahip olunan haklar
interests pour autre vie İsim
üniversite hayatı hakkında bilgi
university c a
vur patlasın çal oynasın hayatı sürmek
to live a riotous life Fiil
yaban hayatı koruma alanı
wildlife protection area
yaban hayatı koruma alanları
wildlife protection areas İsim
yaralı yayalar (iş hayatı yıkılmış kişiler
walking wounded
zevkü sefa hayatı yaşamak
to luxuriate in opulence Fiil
zevkü sefa hayatı yaşamak
to live (be rolling) in luxury Fiil
hayati
pertaining to life
hayati
vital
hayati bakım hizmetleri
essential services İsim
hayati belirtiler
vital signs İsim, Tıp
hayati bulgular
vital signs İsim, Tıp
hayati derecede
vitally Zarf
hayati ihtiyaç
vital necessity
hayati ihtiyaçlar
essential supply
hayati konu
vital question
hayati menfaatler
vital interests İsim
hayati organlar
vital organs İsim
hayati önem
vital importance
hayati önem taşımak
to be of the first order of importance Fiil
hayati önem taşımak
to be critically important Fiil
hayati önem taşıyan kısım
vital part
hayati öneme sahip olmak
to be of the first order of importance Fiil
hayati öneme sahip olmak
to be critically important Fiil
hayati önemi haiz kurum
vitally important establishment
hayati önemi haiz menfaatler
vital interests İsim
hayati önemi haiz menfaatler
vital interest
hayati önemi haiz meslek
vitally important vocation
hayati önemi olan ürünler sanayii
vital industry İsim
hayati prensip
vital principle
hayati sorun
vital problem
hayati tehlike
peril of one's life
hayati tehlike
lion in the way
hayati tehlike doğuran
life-threatening Sıfat, Tıp
hayati tehlike oluşturan
life-threatening Sıfat, Tıp
hayati tehlike teşkil eden
life-threatening Sıfat, Tıp
hayati tehlike yaratan
life-threatening Sıfat, Tıp
hayati tehlikesi olan hasta
critical patient İsim, Tıp
hayati zorunluk
vital necessity
henüz hayati tehlikeyi atlatmamış olmak
not be out of the woods (yet) Fiil, Deyim
vb için hayati önemi olan kişi ya da şey
linchpin
Türkçe-Ingilizce terim çevirileri: Zargan Ltd.

hayati
Hayatla ilgili