1. durdurmak, yolunu kesmek, yolda tutmak/alıkoymak.
    to intercept a messenger or a letter. to intercept
    an enemy aircraft. Can our fighter-planes intercept the enemy's bomber?
  2. önlemek, engel/mani olmak.
    to intercept an escape. to intercept the flight of a criminal.
  3. seyrini/ilerlemesini/transmisyonunu durdurmak/kesmek/kesintiye uğratmak.
    to intercept a telephone call.
  4. Matematik (a) kesmek, katetmek, kesip ayırmak.
    an arc of circle intercepted by a line between points x and y.
    (b) bölünge, bir çizgi/eksen üzerinde kesilip ayrılan parça.
  5. Spor (topu) yakalamak, kapmak.
  6. (bkz: intersect ).
  7. (etkisini/çalışmasını) önlemek, mani olmak.
  8. (görünmesine) engel olmak, önünü kesmek/kapamak.
  9. (bkz: interception ).
iletişimin dinlenmesi İsim, Ceza Hukuku
bir mektubun muhatabına varmasını önlemek için ele geçirmek Fiil
bir mektuba el koymak Fiil
mektup bu ba elkoymak Fiil
gönderilen bir mesajı yolda alıkoymak Fiil
bir habercinin yolunu kesmek Fiil
bir telgrafı ele geçirmek Fiil
telefon konuşmalarını gizlice dinlemek Fiil
düşmanın bombardıman uçaklarının yolunu kesmek Fiil
ticareti önlemek Fiil
trafiği durdurmak Fiil
görüşe engel olmak Fiil
trafiği kesmek Fiil