1. dilemek, istemek, talep etmek.
  2. önermek, (muhakeme sonunda) gerçek/var olduğunu iddia etmek.
  3. varsaymak, doğru kabul etmek, (âşikâr bir şeyi) ispatsız kabul etmek.
  4. koyutlamak, koyut/mevzua/postula olarak koymak/vazetmek.
  5. apaçık gerçek, doğruluğu şüpheye/ispata gerek duyurmayan nesne.
  6. koyut, mevzua, postula, ispatlanmadan kabul edilen ve başka önerileri kanıtlamada kullanılan apaçık gerçek.
  7. temel ilke, kabulü zorunlu olan esas.
  8. gerek koşul, ön şart, herşeyden önce gerekli olan şart.
dileklerini ifade etmek Fiil
Öklit koyutu.
paralellik beliti/koyutu: Öklid geometrisinde “bir doğruya dışındaki bir noktadan yalnız bir paralel
çizilebilir” şeklinde ifade edilen belit/koyut.
serbest bırakılmayı talep etmek Fiil
Öklit koşutluk koyutu.