1. Fiil dök(ül)mek, saç(ıl)mak, sıçra(t)mak.
    She slopped about with her mop and bucket.
  2. Fiil (hayvanlara) yuntu/yal/sulu yem vermek.
  3. Fiil sulu çamurda yürümek, suları/çamurları etrafa sıçratmak.
  4. İsim sulu çamur, pis su, çirkef.
  5. İsim yuntu, yal, sulu hayvan yemi.
  6. İsim bulaşık suyu gibi lezzetsiz yemek, âdi içki.
  7. İsim domuzlara verilen sulu yemek artıkları.
  8. İsim bol ceket/entari vb. gibi dış giysi.
bulaşık leğeni, çay ve kahve artıklarının boşaltıldığı kap.
bulaşık leğeni, çay ve kahve artıklarının boşaltıldığı kap.
gemi kantini, seyahat esnasında denizcilere satılan elbise, ayakkabı, tütün vb. deposu.
oturak
(mahpus) idrar ve pisliğini (odadan) dışarıya götürmek.
(a) taş(ır)mak, (kap içindeki sıvı) dök(ül)mek.
The milk slopped over the table. (b)
argo
aşırı sevgi/heyecan/taşkınlık göstermek.