1. Son Ek “-yapılmış/kurulmuş/inşa edilmiş”.
    a well-built house: iyi yapılmış bir ev.
    a well-built man:
    yakışıklı/cüsseli/iriyarı bir adam.
.
birçok parçalardan kurulmuş/yapılmış (geminin herhangi bir parçası).
built frame. built spar. Denizcilik
güzel endamlı, yakışıklı.
She sure is built!
endam, güzel/mütenasip vücut.
That's some built on that new secretary: Yeni sekreterin endamı güzel mi güzel!
huy, tabiat, karakter.
I am built that way: Ben böyleyim/Benim huyum/karakterim budur.
I am
not built that way: Bu benim tabiatıma uymaz/Karakterim buna müsait değildir.
örülü
örülmek Fiil
Milli Savunma Bakanlığı izniyle inşa edilmek Fiil
duvar yapmak Fiil
hastaneye yeni pavyon eklemek Fiil
inşaat alanı İsim, İnşaat
gömme
kendiliğinden avantajları olan
bilgisayarın kendi donatım sistemi içindeki kontrol mekanizması
gömme dolap
bilgisayarın satın alınması ile birlikte verilen ve kendiliğinden devreye giren bilgisayar programları İsim
bina eklentisi
bir bölgeyi imar etmek Fiil
imar alanı
(trafik) meskûn bölge
(teknelerle ilgili olarak) tahta ya da metal kaplamaları birbiri üzerine bindirilmiş
bindirme
bindirme kaplamalı
(US) ısmarlama
fransız yapımı gemi
ucuza yapılmış
kötü malzeme kullanarak yapmak Fiil
üstünkörü inşa edilmiş
(evleri , binaları , vb) derme çatma inşa etmek Fiil
gecekondu gibi yapılmış
derme çatma (ev
yeni inşa edilmiş
yeni inşa edilmiş
iriyarı
(Br) amaca uygun yapılmış
sağlam yapılmış
kaba saba
iri yapılı
yabancı ülkede kurulmuş