1. (gemi, uçak vb.'nin) kıç tarafına doğru, geriye doğru, geride(n).
    The man ran aft: Adam geriye
    doğru koştu.
    for and aft: baştan kıça kadar.
  2. arka, geri, kıç tarafı.
    aft-gate: arka kapı.
gemi boyunca, baş-kıç doğrultusunda, baştanbaşa, baştan kıça kadar, uzunlamasına, boydan boya.
mec.
tepeden tırnağa.
The ship was manned fore-and-aft = fore and aft as it sailed into harbor on a visit to a foreign port.
His body was protected by armor fore-and-aft = fore and aft: Bedeni, tepeden tırnağa zırhlarla korunmuştu.
  1. thrush
  2. İsim, Hastalıklar canker sore

Türkçe Sözlük (Kubbealti Lugati)

  1. Daha çok ağız içinde, nâdir olarak ... kabul edilen hastalık, pamukçuk