aggravation

  1. İsim teşdit
  2. İsim ağırlaş(tır)ma, kötüleş(tir)me, fenalaş(tır)ma, vahamet.
    an aggravation of pain: ağrının fenalaşması.
  3. İsim şiddetlen(dir)me.
  4. İsim şiddetleştiren, fenalaştıran şey,
    huk. (suçu) ağırlaştırıcı sebep, esbabı müşeddide.
  5. İsim can sıkıntısı, öfke, hiddet.
    He causes me so much aggravation: O benim çok canımı sıkıyor.
  6. İsim cansıkıcı/öfkelendirici şey.
    He is such an aggravation to me.
hafifletici sebep İsim, Ceza Hukuku
hafifletici sebep İsim, Ceza Hukuku
ağırlaştırıcı sebep İsim, Ceza Hukuku
şahıslara veya mala zarar ve hasar vermek niyetiyle yapılan fiilleri telafi için tazminatın artırılması
şahsılara veya mala hasar vermek niyetiyle yapılan fiilleri telafi için taz
cezanın ağırlaştırılması
cezanın ağırlaştırılması İsim, Hukuk
suçun ağırlaşması