arrangements

  1. tertibat, plân, hazırlık.
    They made arrangements for an early departure: Erken yola çıkmak için hazırlık yaptılar.
yabancı ülkelerle yapılan döviz anlaşmaları İsim
idari düzenlemeler İsim
otonom düzenlemeler İsim
dağıtım anlaşması
finansal düzenleme
işlerin takibatı
cenaze işleri İsim
yolculuk programına göre gidilen her yerde müşteriye verilen yer hizmeti
iç düzenleme
iç düzenlemeler İsim
çalışma düzenlemeleri İsim
hayat sigortası primin vergi işlemleri İsim
(Br) hayat sigortası primlerinin vergi işlemleri İsim
aydınlatma düzeni
düzenlemeleri İsim
likidite anlaşmaları İsim
likidite düzenlemeleri İsim
gereken bütün hazırlıkları yapmak Fiil
gerekli bütün tertibatı almak Fiil
bütün gerekli tertibatı yapmak Fiil
hazırlık yapmak Fiil
geçici anlaşma düzenlemek Fiil
para ayarlamaları İsim
gerekli hazırlıklar İsim
emeklilik planı düzenlemeleri İsim
mahkeme dışı uzlaşma
önceki düzenlemeler İsim
(US) promosyon anlaşmaları İsim
promosyon anlaşmaları İsim
vesikaya bağlama önlemleri İsim
sağlık düzenlemeleri İsim
güvenlik önlemleri İsim
stand-by düzenlemesi
yolculuk hazırlıkları İsim
seyahat hazırlıkları İsim
eş etkili düzenlemeler İsim
(GAB) genel kredi sözleşmeleri İsim
genel kredi sözleşmeleri İsim