(sürtünme vb. ile) aşın(dır)ma.
The attrition of rocks: kayaların aşınması.
İsim
yıpratma, yıpranma.
war of attrition: yıpratma harbi.
The enemy surrounded the town and conducted a war of attrition.
İsim
pişmanlık, nedamet, tövbe, Allah sevgisinden ziyade ceza korkusundan dolayı suç işlememeye söz verme.
İsim, İlahiyat
(sayıca) azalma, (boyutça) küçülme.
Some universities have a high rate of attrition because the students cannot afford the high tuition fee: Öğrenim ücretini ödemeye öğrencilerin gücü yetmediği için bazı üniversitelerin mevcudu büyük oranda azalmaktadır.
İsim
müşteri kaybı
İsim, İşletme
kaçırılan müşteriler yüzdesi
İsim
dil kaybı; bildiği bir dili unutma
satın alma gücünün azalması