be stranded

  1. zor/müşkül durumda kalmak, çıkmaza saplanmak, yolda/parasız/çaresiz kalmak.
    He was stranded in the
    middle of nowhere: Bu kuş uçmaz kervan geçmez yerde kalakalmıştı.
vasıtasız
yabancı bir ülkede muhtaç durumda kalmak Fiil
yakıt kalmadığı için yolda kalmak Fiil