1. İsim emir, celp, (resmî) davet.
    I went there at his bidding: Daveti üzerine oraya gittim.
  2. İsim fiyat teklifi, pey.
  3. İsim teklif verme, artırma, ihale, müzayede.
    The bidding has been postponed until tomorrow.
emrine âmâde.
He seemed to have the whole world at his bidding: Bütün dünyayı emrine âmâde sanıyordu.

to be at someone's bidding: birinin emrinde olmak.
bir kimsenin emrine göre hareket etmek, birisi ne söylerse onu yapmak.
She was terribly spoiled and
expected people to do her bidding: Son derece şımartılmıştı ve herkesin kendi emrine göre hareket etmesini istiyordu.
kimin emriyle ?
yalancı artırışla fiyat yükseltme
kapalı usulle teklif
kapalı zarf usulü teklif verme
hileli fiyat teklifi
muvazaalı fiyat teklifi
ihalede danışıklı hareket İsim, Rekabet Hukuku
teklif alma çağrısı
ilk teklif
ihaleden eli boş dönmek Fiil
bir ihalede eli boş dönmek Fiil
açık ihale İsim, Kamu Yönetimi
açık arttırma İsim
açık artırma İsim
kayıtlı artırma
açık artırma da artırmak Fiil
(açık artırma) fiyatı yükseltmek Fiil
ihale sözleşmesi
ihale analizi İsim, Rekabet Hukuku
ihale dosyası İsim, İhaleler
en yüksek fiyat veren
ihaleye katılma süresi
teklif fiyatı
ilk teklif fiyatı
ihale prosedürü
ihale prosedürü
bu uygulama kanunen yasaktır
fiyatları yukarı çekmek ya da düşürmek amacıyla bir grup borsa simsarı ya da antika tüccarının bir arada hareket etmesi
bir lafı iki etmez
ihaleye fesat karıştırmak Fiil, Hukuk