1. ov(uştur)arak ısıtmak, ısıtmak için ov(uştur)mak.
    to chafe cold hands.
  2. sürterek/ovarak aşındırmak/yıpratmak.
    He chafed his shoes on the rocks. The boat chafed her side against the dock.
  3. sürterek berelemek, tahriş etmek, yara yapmak.
    His collar chafed his neck. Her shoes chafed the skin on her feet.
  4. taciz/tedirgin/rahatsız etmek, canını sıkmak, sinirlendirmek.
  5. ısıtmak.
  6. sürt(ün)mek, ov(uştur)mak.
  7. sürtünerek aşınmak.
  8. tedirginlik, rahatsızlık, cansıkıntısı.
  9. (sürtünmeden ilerigelen) ısınma, ısı, aşınma, yıpranma, zedelenme, taharrüş.
ayakkabısı vurmak Fiil
taciz/tedirgin/rahatsız olmak, canı sıkılmak, sinirlenmek.
The bus driver chafed at the slow traffic.