1. (yakın/samimî) arkadaş, ahbap, dost.
    boyhood chums: çocukluk arkadaşları.
  2. pansiyon arkadaşı, (yatılı okulda) oda arkadaşı.
  3. (balık avında yem olarak kullanılan) kesilmiş balık eti/parçası.
  4. arkadaş/ahbap olmak/edinmek, samimî dostluk kurmak.
    chum up with someone: birisiyle ahbap olmak.

    I've been here a few days but I've already chummed up with quite a lot of people.
  5. (yatılı okulda) odayı paylaşmak, aynı odada yatıp kalkmak.
    He is going to chum with a friend next
    year instead of having a room to himself.
  6. (balıkları çekmek için) suya yem atmak, balık etini oltaya takarak balık avlamak
yakın okul arkadaşı