görüşme için gelmek Fiil
birini almak için gelmek Fiil
birini zorla götürmeye gelmek Fiil
birini alıp zorla götürmek Fiil
gelip birini almak Fiil
birini almaya gelmek Fiil
tam bu amaç için gelmek Fiil
duruşmaya gelmek Fiil
(a) (tenkit vb.) celbetmek, üzerine çekmek, karşılaşmak, maruz kalmak.
The government's industrial
plan has come in for a great deal of critcism. (b) (hisse/hak olarak) almak, hak etmek, elde etmek, (mirasa) konmak.
She came in for a fortune when her mother died.
mirasa konmak Fiil
izinli olarak gelmek Fiil
başa bir sürü bela açmak Fiil
iyi para kazanmak Fiil
açıklama istemek Fiil
birşey için suçlanmak Fiil
birşey için eleştirilmek Fiil
duruşmaya gelmek Fiil
desteklemek, müzaheret etmek, lehinde olmak.
The Liberal Party came out for the new tax system.
bir teklifi kuvvetle desteklemek Fiil
teklifi kuvvetle desteklemek Fiil
bir hafta kadar Paris'e gelmiş olmak Fiil
birine danışmak Fiil
müzakere edilmek
tartışmaya konu olmak Fiil
tartışılmak Fiil
tartışmaya açılmak Fiil
seçim zamanı gelmek Fiil
seçilme zamanı gelmek Fiil
gelecek hafta duruşmaya gelmek Fiil
gelecek hafta duruşmaya gelecek olmak Fiil
incelemeye tabi tutulmak Fiil
inceleme konusu olmak Fiil
incelenmek Fiil
birinden para çekmek Fiil
nafaka istemek Fiil
tazminat talep etmek Fiil
birine tazminat davası açmak Fiil
suya gidip susuz gelmek, Maraşa pirince giderken evdeki bulgurdan olmak.
gözleri yollarda kalmak Fiil