Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. İsim, Dil ve Edebiyat yakınma
  2. İsim, Hukuk dava dilekçesi
  3. İsim serzeniş
  4. İsim şikayet
  5. İsim yakınma, şikâyet, dert yanma, içini dökme, kusur bulma.
    a complaint about rising taxes.
  6. İsim dert, keder, sıkıntı, huzursuzluk, rahatsızlık.
    He has a complaint of stomach.
  7. İsim şikâyet/itiraz sebebi.
    The workers made a list of their complaints.
  8. İsim şikâyet dilekçesi, dava lâyihası.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

renew one's complaint
şikâyetini yenilemek Fiil
adjudge a complaint
bir şikâyet hakkında karar vermek Fiil
amend a complaint
şikâyeti halletmek Fiil
amendment of a complaint
biritirazın çaresinin bulunması
amendment of a complaint
bir şikâyetin çaresinin bulunması
bill of complaint
dava talebi
bill of complaint
layiha
bill of complaint
önerge
bitter complaint
acı şikâyet
cause for complaint
esbabı mucibe
consider a complaint
bir şikâyeti ele almak Fiil
consider a complaint
şikâyeti ele almak Fiil
constitutional complaint
anayasa ile ilgili bir dava
criminal complaint
birine karşı ihbaratta bulunma
criminal complaint
suç duyurusu İsim, Hukuk
cross complaint
karşı şikâyet
customer complaint
müşteri şikâyeti
dealing with a complaint
bir şikâyeti halletme
disallow a complaint
şikâyeti kabul etmemek Fiil
disallow a complaint
bir şikâyeti kabul etmemek Fiil
dismiss a complaint
bir şikâyeti geri çevirmek Fiil
dismiss a complaint
bir şikâyeti kabul etmemek Fiil
dumping complaint
damping davası İsim
fashionable complaint
moda hastalığı
file a complaint
bir şikâyette bulunmak Fiil
file a complaint
şikayet etmek Fiil
file a dumping complaint
damping davası açmak Fiil
filing of a complaint
dava açma
give cause for complaint
şikâyete neden olmak Fiil
ground of complaint
şikâyet nedeni
have (no) grounds for complaint
şikâyet etmek için nedeni olmak (olmamak Fiil
have a cause for complaint
şikâyet için haklı nedeni olmak Fiil
have cause for complaint
şikâyet için haklı nedeni olmak Fiil
have reason for complaint
şikâyet edecek haklı nedeni olmak Fiil
heart complaint
kalp bii rahatsız
heart complaint
kalbi rahatsız
ignore a complaint
bir şikâyete önem vermemek Fiil
joint complaint
ortak şikâyet
justifiable complaint
haklı şikâyet
lay a complaint
bir şikâyette bulunmak Fiil
lay a complaint
şikâyette bulunmak Fiil
letter of complaint
şikâyet mektubu
lodge a complaint
şikâyetçi olmak Fiil, Hukuk
lodge a complaint
şikâyette bulunmak Fiil, Hukuk
lodgment of a complaint
şikâyette bulunma
look into a complaint
bir şikâyeti ele alıp incelemek Fiil
look into a complaint
şikâyeti ele alıp incelemek Fiil
make a complaint
şikâyette bulunmak Fiil
make a complaint
şikâyet etmek Fiil
negligence complaint
ihmalkârlık şikâyeti
occasion for complaint
şikâyet vesilesi
occassion for complaint
şikâyet vesilesi
perpetual complaint
dırdır
perpetual complaint
sürekli şikâyet
person making a complaint
şikâyet sahibi
processing of complaint
bir şikâyetin halli
quality complaint
kalite şikâyeti
receive a complaint
şikâyet almak Fiil
remedy a complaint
bir şikâyeti halletmek Fiil
remove a cause of complaint
şikâyet nedenini ortadan kaldırmak Fiil
remove a cause of complaint
şikâyet nedenini bertaraf etmek Fiil
remove a cause of complaint
bir şikâyet nedenini ortadan kaldırmak Fiil
room for complaint
şikâyet sebebi
service of complaint
şikâyet mercii
subject matter of the complaint
şikâyet konusu
subject of complaint
şikâyet konusu
sum and substance of a complaint
bir şikâyetin kısaca aslı
value of complaint
talep edilen toplam değer
withdrawal of the complaint
şikâyetni geri almak Fiil
written complaint
şikâyetname
complaint concerning quality
kalite hakkında şikâyet
complaint concerning quality complaint from a customer
kalite hakkında şikâyet müşteri şikâyeti
complaint department
şikâyetlerin bildirildiği şube
complaint from a customer
müşteri şikâyeti
complaint hotline
şikayet hattı İsim
complaint letter
şikâyet mektubu
complaint procedure
şikâyet durumunda uygulanan usul
bring a complaint to sb's notice
şikâyetlerini birinin dikkatine sunmak Fiil
bring a complaint to sb's notice
şikâyetinıbirinin dikkatine sunmak Fiil
file a complaint against sb
biri aleyhine şikâyette bulunmak Fiil
lodge a complaint (against)
resmen şikâyet etmek, dava etmek.
A complaint has been lodged against you with the police: Seni polise şikâyet ettiler.
lodge a complaint against
birinden şikâyetçi olmak Fiil, Hukuk
lodge a complaint against
biri hakkında şikâyette bulunmak Fiil, Hukuk
lodge a complaint against sb
birini şikâyet etmek Fiil
lodge a complaint against sb's neighbour
komşusunu şikâyet etmek Fiil
lodge a complaint with
bir makama şikâyette bulunmak Fiil, Hukuk
lodge a complaint with sb
birini şikâyet etmek Fiil
lodge complaint against someone for fraud
birinin aleyhine sahtekârlık suçundan dava açmak Fiil
make a complaint about
bir şey hakkında şikâyet etmek Fiil
make a complaint against sb
biri aleyhinde şikâyette bulunmak Fiil
prefer a complaint against sb
biri aleyhinde şikâyette bulunmak Fiil
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.