Available on App Store
Get it on Google Play
EN
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
crease
Geniş Tasarım
İngilizce-Türkçe
Terimler/Kalıplar
Ingilizce-Türkçe Çeviri
Fiil, Tekstil Sanayii
buruşmak
kırma, kat, kat yeri, pli, yatkı.
(özellikle yüzdeki) kırışık(lık), buruşuk(luk).
to iron out (remove) the creases from a dress.
çizgi, ütü çizgisi, yiv.
kırış(tır)mak, buruş(tur)mak, kat yapmak, katlanmak, kırma/yiv yapmak.
Permanent press clothes don't
crease easily.
creased dress
: buruşuk elbise.
sıyırmak, hafif iz/çizgi bırakmak.
The bullet merely creased his shoulder.
(pantalonu) ütülemek, ütülenmek, ütü tutmak.
Don't put those trousers on until I've creased them.
çok güldürmek, gülmekten katıltmak.
That joke really creased me (with laughter).
(bkz:
creese
).
İsim
Malaya hançeri.
İsim
Malezya hançeri.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler
bowling crease
işaretli kriket oynama sahası.
popping crease
kriket oyununda topa vuranın hareket alanını sınırlayan çizgi.
İsim
crease resistant
buruşmaz
Sıfat, Tekstil Sanayii
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.