(a) kıvrılmak, çekilmek, büzülmek, bir köşeye çekilip (oturarak/yatarak) keyfine bakmak.
He's curled up in front of the TV. The cat curls up into a ball. (b)
mec. korkudan/utançtan vb.) kıvranmak, kıvrılıp büzülmek, bir köşeye çekilmek, (c)
argo yıkılmak, çökmek.