1. Fiil
    dally about/over: oyalanmak, haylazlık etmek.
    Don't dally or we'll be late. The children dallied
    about in the garden.
  2. Fiil vakit öldürmek, vaktini boşa geçirmek, savsamak, geciktirmek.
    to dally the time away: vaktini boş şeylerle heba etmek.
ağırdan almak Fiil
oyalanmak Fiil
sallanmak Fiil
vakit öldürmek Fiil
eskiden cinsel ilişkide bulunmuş çiftten birine mahkeme kararıyla ödenen nafaka
geç kalmak.
dally over sth: bir şeyi yapmakta gecikmek, fırsatı kaçırmak.
cilveleşmek, (âşıkane) oynaşmak/sevişmek.
Never dally with a woman you don't intend to marry.
gönül avutmak Fiil