1. Fiil karar(t)mak.
    The sky quickly darkened after sunset.
  2. Fiil (renk) koyulaş(tır)mak.
    darken the green paint by adding black darken.
  3. Fiil üzüntü/keder/hüzün vermek, üzüntüye/kedere garketmek.
    This terrible event will darken the rest of our lives.
  4. Fiil anlaşılmasını zorlaştırmak, iphama boğmak, muğlâklaştırmak.
  5. Fiil surat asmak, suratı asılmak, kaş çatmak, kaşları çatılmak.
    His face darkened with anger when he heard the bad news.
  6. Fiil köreltmek, körleştirmek.
birinin eşiğine ayak basmak.
Never darken my door/these doors again!
koyulaşmak Fiil
koyulmak Fiil
buraya bir daha ayak basma sakın
birinin eşiğinden adım atmamak Fiil